Atalarımızın yazdığı bu destan, sonsuza dek yolumuzu aydınlatacak

"Ne mutlu ki bizler, esarete, işgale boyun eğmeyen bir ulusun ferdiyiz. Ve ne büyük bir gurudur ki, milletçe verilen istiklal mücadelesinin en kıymetli unvanlarından biri olan 'Gazi'lik unvanı, evladı olmaktan şeref duyduğumuz şehrimize layık görülmüştür.

Antep halkı, genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle, bundan yaklaşık bir asır önce işgal kuvvetlerine karşı yiğitçe çarpışarak, milli mücadele içerisinde çok nadide bir kahramanlık destanı yazmıştır. Bu destan, Anadolu'nun her bir köşesinde verilen istiklal mücadelesine güç katmış, esin kaynağı olmuştur.

Cumhuriyetimizin kurucusu, ulusumuzun kurtarıcısı, eşsiz lider, ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar Antep’i kurtardıkları gibi Türkiye’yi de kurtardılar’ sözleri de dedelerimizin, ninelerimizin ne kadar büyük ve kıymetli bir mücadele yürüttüğünün tescili niteliğindedir.

Şehrimize 'Gazi'lik unvanını layık gören makamın, İstiklal Savaşı'nı yöneten ve kendisi de aynı unvana sahip olan Türkiye Büyük Millet Meclisi olması da ayrıca büyük bir gurur vesilesidir.

İşte bütün bunlar, bizlere çok daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü için, Türk milletinin istiklali için gözünü kırpmadan düşmana göğüs geren şehit ve gazilerimize layık olmak; onların bizlere bıraktığı mirasa, yani cumhuriyetimize, demokrasimize, milli iradenin egemenliğine var gücümüzle sahip çıkmak, bu değerlerimize yönelecek her türlü saldırıya karşı durmak en büyük vazifemizdir. Atalarımızın yazdığı bu destan, sonsuza dek yolumuzu aydınlatacak."