“Basın Bayramı değil basının karanlık günleri bunlar!”

“Osmanlı dönemindeki Saray sansürü AKP Hükümetiyle devam etmekte!” diyen Yılmazkaya, “Osmanlı döneminde Sarayın görevlendirdiği sansür memurları gazeteleri kontrol edip çıkan haberleri sansürlerlerdi. Şimdide Sarayın görevlendirdiği İletişim Başkanlığı, gazete ve televizyonların hangi haberi nasıl yayınlayacağı, hangi manşeti nasıl atacağı, hangi haberleri yayınlayıp hangi haberi yayınlamayacağı konusunda basın yayın kuruluşlarını ve gazetecileri sansürlemektedir.

Bir taraftan İletişim Başkanlığı, bir taraftan RTÜK, bir taraftan Basın İlan Kurumu, gazete ve televizyonlar üzerinde baskı kurmakta, gazetecilerin kamuoyu yararına görevlerini yapması yerine sarayın yararına görevlerini yapması konusunda baskı kurmaktadır.

Saray’a ve AKP Hükümetine muhalif olan gazetelerde ve televizyonlarda çalışan gazetecilerin basın kartları yenilenmemekte hatta iptal edilmektedir. Saray tarafından uygulanan bu hukuksuzluklar Türkiye’deki gazetecilere yönelik bir baskı aracı olarak kullanılmaktadır.

Maalesef AKP İktidarıyla birlikte, Türkiye’de özgür basından söz etmenin olanaksız durumda olduğu karanlık bir dönemdeyiz” ifadelerini kullandı. 

BASIN ÇALIŞANLARININ İŞTEN ÇIKARILDIĞI, DARP EDİLDİĞİ, İSTİFAYA ZORLANDIĞI BİR DÖNEM!

Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından her yıl, bir önceki yıla göre daha fazla geriye gittiğini belirten Yılmazkaya, birçok gazetecinin cezaevinde olduğu ülkemizde medya üzerindeki baskılar ve ekonomik yaptırımların giderek arttığını belirtti.

Yılmazkaya, “Hükümeti medyanın yaklaşık yüzde 95’ini etkisi ve baskısı altına aldığı ülkemizde, yolsuzluklarla ilgili haber yaptığınızda veya iktidarı eleştirel haberler yaptığınızda yargılanmamınız kaçınılmaz oluyor.

Basın çalışanlarının işten çıkarıldığı, darp edildiği, istifaya zorlandığı ve baskı altına alındığı bir ortamda özgür basından söz etmek olanaksızdır. Basın özgürlüğü ve demokrasi konusunda mücadele eden arkadaşlarımızın bu şekilde baskı görmeleri, son derece üzüntü verici bir durumdur” dedi

ÖZGÜR BASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN KALDIRILMASI BİZİM ÖNCELİKLİ MÜCADELEMİZDİR!

Özgür basının, demokrasinin gelişmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, “Toplumun gerçekleri öğrenmesi adına mücadele veren, doğru, ilkeli ve objektif haberciliği benimseyen, sadece işini yaptığı için tutuklanan, haber yaptığı için işten çıkarılan, baskı gören değerli basın emekçileri bu muameleleri hak etmemektedir.

Kamuoyu yararına görevlerini yerine getirmeye çalışan basın emekçilerimizin hak ettiği konuma gelmesi ve özgür basının önündeki engellerin kaldırılması CHP olarak bizim öncelikli mücadelemizdir” ifadelerini kullandı.