Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Serindağ, “Egemenlik tek kişiye verilemez”

24. Dönem Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, 16 Nisan’da oylanacak olan yeni anayasanın Türkiye’yi ileri götürmeyeceğini savundu.

Haber Giriş Tarihi: 11.04.2017 16:03
Haber Güncellenme Tarihi: 01.12.2023 09:06
Kaynak: İHA
Serindağ, “Egemenlik tek kişiye verilemez”

Serindağ, “Yeni anayasa ile millet bir kişiyi seçiyor, o kişi de yargıyı, yürütmeyi ve meclisi seçiyor. Millete ait olan egemenlik tek kişiye veriliyor. Tüm yetkilerin tek kişide toplandığı bir sistemin adına da dünyanın hiçbir yerinde demokrasi denilmez” diye konuştu.

TOPLUMSAL MUTABAKAT SAĞLANMADI

Türkiye’nin içerde ve dışarda çok önemli sorunlarla boğuştuğunu vurgulayan 24. Dönem Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, anayasa hazırlanırken toplumsal mutabakatın sağlanmamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.

Serindağ, “Şu anda Türkiye’nin tüm enerjisini referandum gibi bir olaya değil sorunları çözmeye kullanması gerekirdi. Ancak bu olmadı. Referanduma giden durumu gözden geçirelim isterseniz. Anayasa iki partideki bir iki kişinin inisiyatifiyle hazırlandı. Oysa anayasalar toplumsal sözleşmelerdir. Toplumun tüm kesimlerini bu çalışmaya katmak gerekirdi. Ancak bu böyle olmadı. MHP ve AK Partiden birer kişinin katılımı ile çalışma yapıldı, genel başkanların onayına sunuldu ve TBMM gündemine getirildi. Milletvekilleri metni görmeden imza attı. Bunu milletvekilleri de söylüyor” dedi.

PARTİ YA DA SEÇİM ÇALIŞMASI DEĞİLDİR

Ak Parti milletvekillerinin yeni anayasayı savunmakta zorlandığını da vurgulayan Serindağ, şöyle devam etti:

Anayasayı savunmak yerine hedef saptırıyorlar. Varsa yoksa Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyorlar. Bu Kılıçdaroğlu’nun değil ülkenin sorunudur. Evet diyenlerin neden evet dediklerini açıklayacakları bir argüman yok. Bu anayasa bizi ileriye götürecek bir anayasa değil. Varsa yoksa biz şunları yaptık, bunları yapacağız diyorlar. Bu bir parti çalışması değil, parti seçimi değil. Bunu vatandaşlar iyi bilmeli. Geniş bir kesim de hayır diyor. Ak Parti ve sayın Erdoğan bir parti, seçim çalışması gibi göstermek istiyor. Bu referandum çalışmalarını normal mecrasından saptırmaktır. Evet diyen cephe her türlü imkandan yararlanıyor. Hayır diyenlerin çadırları sökülüyor, salon verilmiyor, saldırılar oluyor. Milletimiz buna bir dur diyecektir. Bu millet baskılara gerektiğinde dur demesini bilir. Milletimiz 16 Nisanda gereken cevabı verecektir.

ANAYASA TÜRKİYE’Yİ GERİYE GÖTÜRÜR

Bu anayasa Türkiye’yi ileriye değil geriye götürür. Yargı, yasama ve yürütme tek kişide toplanıyor. TBMM kendi fonksiyonunu kaybediyor. Doğru bilgilendirmiyorlar. Meclis güçlenmiyor, meclis işlevsiz bir hale getiriliyor. Meclis göstermelik bir kurum haline getiriliyor. Tüm anayasalarda egemenliğin kaynağı millet olarak gösterilmiştir. TBMM’nin başkanlık kürsüsünün arkasında da egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazar. Ama bu anayasa ile egemenlik bir kişiye veriliyor. Bir bakıma ülkenin tapusunu bir kişiye veriyorsunuz. Siz onu seçiyorsunuz, o herkesi seçiyor. Yargıyı da seçiyor. Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olacak. Cumhurbaşkanı olarak yargı mensuplarını seçecek, parti genel başkanı olarak de milletvekillerini seçecek. Parti genel başkanının istemediği biri milletvekili olabilir mi? Hepsini cumhurbaşkanı seçecek.”

Yeni anayasanın kabul edilmesi halinde yargı bağımsızlığının büyük yara alacağını da söyleyen CHP’li Ali Serindağ, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin neredeyse tüm üyelerinin doğrudan veya dolaylı bir şekilde Cumhurbaşkanı tarafından atanacağını vurguladı. Serindağ, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

DEVLETİN TEMELİ ADALETTİR

“Milletvekillerini, yargı mensuplarını ve bürokrasiyi cumhurbaşkanı seçecek. HSYK’nın 13 üyesinin 6’sını Cumhurbaşkanı seçiyor. 6 Üyeyi TBMM seçecek. 4 üyeyi seçtiğini söylüyor. Yanlış bilgi veriyor. Cumhurbaşkanı 4 üyeyi doğrudan seçiyor. Adalet Bakanını ve Adalet Bakanlığı müsteşarı da kurul üyesi. Bunları da Cumhurbaşkanı atamıyor mu? Etti 6 üye. Geriye kalan 7 üyeyi de TBMM seçiyor. Orada da çoğunluk partisi kimi istiyorsa o parti seçecek. Sonuçta tüm HSYK üyelerini cumhurbaşkanı seçecek. HSYK’nın tüm üyelerini kendi seçmiş olacak. Bu şartlarda cumhurbaşkanının yargılanması mümkün değil. Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan Cumhurbaşkanı atayacak. Bu gerektiğinde yüce divan olarak görev yapacak. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanları yargılayacak yani. Ama bu sistemde yargılanmaları mümkün değil. Bunların yargılanması için 301 üyeye ihtiyaç var. Ama şimdi 51 üye soruşturma talebinde bulunuyor. Diyelim ki, istediler, ancak komisyon kurulması için 360 üye gerekli. Yüce divana sevk için de 400 milletvekili evet diyecek. Bu mümkün mü? Bu fiilen kullanılması mümkün değil. Olağanüstü bir hal oldu ve gönderildi diyelim. Yüce divan kim, kendisi tarafından seçilen heyet. Devletin temeli adalettir. Adalet duygusu zedelenirse orada düzeni sağlayamazsınız.

MECLİS İŞLEVİNİ KAYBEDİYOR

Meclis güçlendirilmiş diyorlar. Ne oldu, 600 oldu. Güçlendi diyorsunuz. O zaman 1000’e çıkaralım. Meclis gensoru, güven oyu vermeyecek. Sözlü soru sorulamayacak. Sözlü soru çok önemli. Bakan sizin karşınızda oturuyor Bakana yüz yüze doğrudan bir sorudur. Etkindir ve cevabı da o anda veriliyor. TBMM işlevini kaybediyor. Yürütme, yargı ve yasamanın tek elde toplandığı bir rejime demokrasi denilemez. Böyle bir rejime de dünyada kimse demokrasi demez.

MUTLAKA OYUNUZU KULLANIN

Herkes sandık başına gitsin. Bu hem bir hak ve hem de bir ödevdir. Bunun gereğini yerine getirmek gerekir. Maalesef yurttaşlar yeterince bilgilendirilmedi. Yurttaşlar çok fazla bilgilenemedi. Böyle olması istendi, aceleye getirildi. Meclis televizyonu bu kadar önemli bir konuyu yayınlamadı. Yurttaşların gözünden kaçırıldı. Yurttaşlar meclisteki tartışmaları bilmesin istediler. Bilselerdi daha bilinçli oy kullanırlardı.

HAYIR DİYENLER FİKRİNİ AÇIKÇA İFADE EDEMİYOR

Evet diyenler rahatlıkla evet diyorlar. Ama hayır diyenler bunu açıkça ifade edemiyorlar. Çünkü hayır demenin riski var. Evet demenin de getirisi var. Ben 16 Nisan’da bu anayasanın reddedileceğini, ülkenin rahat bir nefes alacağını düşünüyorum. Bu durum ülkenin önüne bir ufuk açar. Yeni bir anayasa çalışması yapılabilir. Demokratik, katılımcı ve herkesin kendini ifade edebileceği bir anayasaya ihtiyaç var.”

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.