Özdağ," AKP'deki yorgunluk, metal değil, Meral yorgunluğu"

Meral Akşener ile birlikte yeni kuracakları partinin istişare toplantılarına katılmak üzere seçim bölgesi Gaziantep'e gelen Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, havalimanında yoğun ve coşkulu bir kalabalık ile karşılandı. Büyük bir araç konvoyu ile şehir merkezine giren Özdağ, Tuğcan Otel'de düzenlenen istişare toplantısında da büyük bir kalabalığa hitap etti.

AKP'deki yorgunluğun metal yorgunluğu olmadığını Meral yorgunluğu olduğunu ifade eden Özdağ," Daha iktidara gelmeden Akşener iktidarı yordu. Metal yorgunluğunun özelliği, metal yorulduğunda düzelmez, söker atarsınız. Çünkü bir daha düzen tutmaz bozulur. Bize de o görev düşüyor. Artık, herkesi kucaklayarak, herkesin hayat tarzının güvencesi ile iktidara gelerek yorulan metalı söküp atacağız" dedi.

Yeni partinin izleyeceği politika ve yol haritası konusunda bilgi veren Prof. Dr. Ümit Özdağ, kuruluş aşamasında toplumun her kesiminden büyük destek gören yeni partinin değişimi temsil eden bir kurucular kurulu ve bir program ile geldiğini belirtti.

Ümit Özdağ, yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi:

TÜRKİYE'Yİ KUCAKLAYACAK KURUCULAR KURULU İLE YOLA ÇIKIYORUZ

Bütün Türkiye'yi kucaklayacak bir kurucular kurulu ile yola çıkmaya çalışıyoruz. Çok güzel bir kurucular kurulu oluşturduk. Önümüzdeki günlerde sayın Meral Akşener'in de katılımı ile düzenlenecek törenlerle kurucular kurulu üyelerini Türkiye ile tanıştıracağız. Türk milleti onların bazılarını yakından tanıyor ve takdir ediyor, bazılarını ise tanımıyor. Genç, dinamik, kendi konularında uzman ve Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunları aşma konusunda güven verecek isimler. Finans dünyasından, reel sektörün içinden, kültür, sanat, spor dünyasının içinden Edirne'den, Hakkari'ye bütün Türkiye'yi kucaklayacak bir heyetle yola çıkıyoruz.

HERGÜN KÜFÜR VE İFTİRALARLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ

Her gün Televizyonlarda olmadık küfür ve iftiralarla karşı karşıya kalıyoruz. Bizi FETÖ destekliyormuş. FETÖ kimin kankası. Meral Akşener'i, beni elinde mikrofonla herhangi bir yerde bu son Bin senelik tarihimizde en büyük düşman olan casusluk ve terör örgütünün elebaşısı ile ilgili birazda böyle ağlayan bir ifade ile " Aman hoca efendi, Türkiye'ye şöyle dönseydin, böyle dönseydin. Sen şöyle büyük aydındın, böyle büyük aydındın" şeklinde bir sözümüzü duydunuz mu ? Recep Tayyip Erdoğan'dan, Abdullah Gül'den, AKP'nin bütün siyasetçilerinden duydunuz.

15 Temmuz gecesi Allah ve millet beni bağışlasın diyen kim ? Recep Tayyip Erdoğan. Ne yaptı ki, Allah'tan ve milletten af diliyor. Çünkü, her istediklerini verdi, önlerini açtı, devleti teslim etti. Orduyu teslim etti, Polisi teslim etti, Jandarma'yı teslim etti, İstihbaratı teslim, yargıyı teslim etti ve ne istediniz de vermedik dedi. Onun için kimin FETÖcü olduğunu Allah'ta biliyor, millet te biliyor, tarih te biliyor. Bize çamur atmayın, çünkü atacağınız çamur hiç tutmaz.

BİZ MİLLİ MERKEZİ TEMSİL EDİYORUZ

Biz milli merkezi temsil ediyoruz. PKK terör örgütü ile FETÖ casusluk ve terör örgütünün dışında kalan bütün vatanperverleri kucaklayacak bir duruşu temsil ediyoruz. Biz, birinci meclisin temsil ettiği ruhla yola çıktık, ancak böyle bir ruhla partide milleti birleştirerek AKP'nin ayrıştırdığı, düşmanlaştırdığı insanlarımızı partinin çatısı altında bir millet şuuru ile birleştirerek yola çıkmaya talibiz.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TEKRAR TESİS ETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK

Biz hukukun üstünlüğünü tekrar tesis etmek için, biz parlementer düzeni tekrar tesis etmek için, kuvvetler ayrılığını tekrar tesis etmek için yola çıktık. Müthiş bir dalga geliyor. AKP'nin korkusundan nasıl geldiğimiz anlaşılıyor. Bu konuda kamuoyu araştırması yapmadım ama sokakta vatandaş bizi gördüğünde, " Nerde kaldınız, kurun artık şu partiyi" diyerek bize gösteriyor. Bu toplumun her katmanından gelen bir talep olarak gelen her gün yaşadığımız olay.

TÜRKİYE UÇURUMA DOĞRU SÜRÜKLENİYOR

AKP iktidarı ile ülkemiz bir uçuruma doğru sürükleniyor. Bunu bütün dünya görüyor artık. Suriye ve Irak'ta yaşanan iç savaşlar bu ülkelerin parçalanması ile neticelenme süreci içerisinde. Barzani, önümüzdeki günlerde bir referandum yaparak Türkmen kentleri Kerkük ile Telafer'i işgal ederek burada bir bağımsız kürdistan kurma hevesi içerisinde. AKP hükümetinden bu referandumu durdurmak için en ufak bir çıkış, en ufak bir politika yok. Aksine, Barzani ile iş yapmaya, ona örtülü destek olmaya devam ediyorlar.

Şunun altını çizerek söylüyorum. Ne yazık ki bugün dünyada Barzani'nin, bağımsızlık kalemlerini en fazla destekleyen iki nükümet var. Bunlardan birisi İsrail Hükümeti, diğeri de AKP hükümeti.

SURİYE'NİN PARÇALANMASINA AKP BÜYÜK KATKI VERDİ

Suriye'de yanlış bir politika izlediler, Beşar Esad'ı devirip Müslüman kardeşlerin iktidara gelmesi için desteklediler, olmayınca Selefi cihatçıları desteklediler. Suriye'nin bugün düştüğü paramparça duruma AKP büyük bir katkı verdi.

TÜRKİYE'DE 4 MİLYON SIĞINMACI VAR, MALİYETİ 30 MİLYAR DOLAR

2011 yılında Türkiye'de bütün dünyadan 50 bin civarında sığınmacı varken, bugün 4 milyona yakın sığınmacı var. Bunun Türkiye'ye maliyeti 30 Milyar doları geçti. Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis adeta Pakistan ile Afganistan arasındaki Peşaver'e döndü. Esad'ı zayıflatacağız dediler, PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurmasının önünü açtılar.

ırak ve suriye'den sonra sıra türkiye'ye gelecek

Şimdi, Irak bölünüp Suriye iç savaşı sona erdikten sonra sıra ne yazıkki ülkemize gelecek. Sadece cağrafyayı değil, milletimizi de böldüler. Bunu en son referandumda birlikte yaşadık. Kendileri gibi düşünmeyen, kendilerine oy vermeyen insanları adeta istenmeyen insan ilan ediyorlar.

TÜRKİYE'DEN YURT DIŞINA BÜYÜK GÖÇ VAR

Türkiye'den, yurt dışına büyük bir göç var. 6 bin dolar milyoneri son bir yıl içinde yurt dışına gitmiş, yerleşmiş. İstanbul'da yıllık geliri 30 milyon dolar olan ultra zenginlerin yüzde 22'si ülkeyi terk etmiş.

Göç sadece yurt dışına olmuyor. Türkiye içerisinde de göçler oluyor. Doğu, Güneydoğu ve iç anadolu bölgelerinden ege bölgelerine gidip yerleşenlerin sayısı ayda 16 bin. Neden ? Çünkü insanlar çocuklarının geleceğini AKP tarafından yönetilen Türkiye'de göremiyorlar.

YÜZDE 100 İLE İKTİDARA TALİBİZ

Biz, yeni kuracağımız parti ile yüzde 50'ye değil yüzde 100'e talip olarak iktidara geliyoruz. Biz bütün Türk milletini kucaklayarak geliyoruz. Biz komşularımızla düşmanlık değil, dostluk ve işbirliği politikaları için geliyoruz.

TÜRKİYE CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK KRİZİNİ YAŞIYOR

Ekonomi, Cumhuriyet tarihinin en önemli krizlerinden birisinden geçiyor. Türk ekonomisinin 6. büyük kenti olan Gaziantep bu krizi en ağır şekilde yaşayan kentlerden birisi. Çünkü, üretim yok. Reel sektör Türkiye ekonomisindeki payını yüzde 16'ya düşürmüş, sadece inşaatla kalkınmak gibi istihdam yaratmak gibi bir garip politika yıllardan beri sürdürülüyor. Üretim olmadığı için zenginlikte üretilmiyor, ancak büyük dış borçlarla tekerlekler çevrilmeye çalışılıyor.

AKP DÖNEMİNDE CUMHURİYET TARİHİNİN 4 KATI BORÇ GERÇEKLEŞTİ

Bütün Cumhuriyet tarihindeki borcun 4 katı AKP döneminde gerçekleştirilmiş durumda. Artık dünyada para bol olmasına rağmen hem çok yüksek faizle borç buluyoruz, hemde Varlık Fonu diye bir fon kurup, bu milletin bütün zenginliklerini o fona aktarıp, o fondaki zenginlikleri teminat göstererek ancak borç alabiliyorlar.

YAZLIK SARAY YAPILIYOR

Buda yetmiyor, böyle borçla dönen bir ekonomi sözkonusuyken, büyük bir israf Allah'tan korkmadan yapılıyor. Kışlık saray yetmedi, şimdi yazlık saray yapılıyor.

İktidara geldiğimiz gün yapacağımız ilk işlerden bir tanesi Saray'ı Üniversite yapmak. Milletin gırtlağından kesip borç alarak yaptıkları yazlık Saray'ı da bu Üniversiteye Su Ürünleri Fakültesi olarak bağlarız.

DÜNYA'DA HANGİ DEVLET BAŞKANININ 13 UÇAĞI VAR ?

Bu milletin dişinden, tırnağından artırdığı parayı böyle babanızın parası gibi böyle lüks için harcayamazsınız. 13 tane uçak, dünyada hangi devlet başkanının böyle 13 tane uçağı var. Yetmedi, Tunus'un devrik liderinin uçağını da satın alıp getirdiler. İnanılır gibi değil

Bir Türk Hava Yolları var, dünyanın en kötü yönetilen hava yolu, milyarlarca dolar zarar içerisinde, almış olduğu uçaklar çoğu kıtalar arası uçak olduğu için, yerde hangarlarda üstü kapalı yatıyor. O kadar çok uçağa ihtiyacınız varsa, o hangarlarda yatan uçaklarla gidip yapın seyahatinizi.

YAP - İŞLET - SOY

İsraf sadece bu değil. Yap-İşlet Devret modeli ele şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz diyorlar, aslında bu yap-işlet devret modeli değil, yap-işlet-soy modeli.

AKP iktidara gelmeden önce 10 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmiş, bu projelerden 500 milyon dolar kar elde edilmiş. AKP döneminde 50 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmiş. Yani önceki dönemlerin 5 katı. Bunun ortalama karının 2.5 milyar dolar olması gerekirken 63 milyar dolar olmuş. Yani, bu kötü anlaşmalarla projeyi gerçekleştirenler 50 milyar dolarlarını alacaklar, üstüne de 63 milyar dolar kar elde ederek götürecekler. İşte bir ülkede israf budur, bir ülkede kaynaklarının yok edilmesi budur.

Şimdi, süper proje dedikleri Kanalİstanbul projesi. Proje değeri 50 milyar dolar. Bu para Türkiye'de yok. Bu para Türkiye'de yok. Bu ülkenin çocuklarının geleceğini toprağa gömecekler. Ne getireceği, ne olacağı belli olmayan bir proje.

BİZ ÜRETEN, TASARRUF EDEN TÜRKİYE SÖZÜ VERİYORUZ

Biz iktidara geldiğimizde Fabrika yapma sözü veriyoruz. Biz üreten bir Türkiye sözü veriyoruz. Biz reel sektörün ekonomideki yerinin bugün olduğundan en az 2 katı olması için çaba harcayacağımızın sözünü veriyoruz. Biz Tasarruf eden bir Türkiye sözü veriyoruz. Biz yöneticilerin şatafat içinde değil, vatandaşa saygı duyarak yaşadığı bir Türkiye sözü veriyoruz. Ve tabiki biz Demokratik Hukuk devletinin hakim olduğu bir Türkiye istiyoruz ve bunun sözünü veriyoruz.

TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ DE YOK, ANAYASA DA, ANAYASA MAHKEMESİ DE

Bugün Türkiye'de demokrasi yok, Türkiye'de hukuk ta yok, hukuk devleti de yok. Anayasa da yok ne yazık ki. Anayasa olmadığı için Anayasa Mahkemesi de yok, zaten Anayasa Mahkemesi de ben yokum diyor. Neden yokum diyor, çünkü KHK'ları benim inceleme yetkim yok diyor. Oysa Anayasa Türk Milletinin mutabakat metni ve Anayasa yargıçlarının namusuna emanet edilmiş.

Hergün KHK'larla temel hak ve özgürlükler ihlal edilirken, Anayasa yargıçları susmayı, önlerini iliklemeyi ve Erdoğan'ın önünde topuk selamı verip boyun eğmeyi marifet sanıyorlar.