Yılmazkaya’dan ekonomiye yönelik açıklamalar

“2002 yılında 740 bin lira olan karşılıksız çek tutarı 2018 yılında 25 milyar liraya yükseldiğini” belirtti Yılmazkaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Ülkede hal böyleyken hazine ve maliye bakanın pembe tablolar çizmesi 82 milyon yurttaşımızla alay etmekten başka bir şey değildir” dedi.

Yılmazkaya, “16 AKP İktidarının kötü ekonomik yönetiminin bedelini yine vatandaş ödüyor. 2002 yılında kapanan şirket sayısı 3 bin 667 iken 2018 yılında tam 3,5 kat aratarak 12 bin 564’e yükselmiş. Ama Hazine ve Maliye Bakanı ekonomik sorun yok diyor.   Sadece bu rakamlar bile bizlere esnafın, sanayicinin, işadamının battığını gösteriyor.”

“Üretim olmayınca ülkeye katma değer saylayan fabrikalar, sanayi kuruluşları birer birer batınca büyüme rakamları da düşüyor” diyen Yılmakaya AKP’nin 16 yılını değerlendirdi.

Yılmazkaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Devletin bankaları milyarlarca lira zarar ediyor. Birçok banka ekonomideki kötü gidişatın etkisiyle şubesini kapatıyor. Cumhurbaşkanı Türkiye’nin en büyük bankasına operasyon çeker gibi açıklamalarda bulunuyor. Vatandaşlarımız ülkeyi terk ediyor. Türk vatandaşı olan işadamları yatırımlarını başka ülkelere kaydırıyor. Sanayici batmış, esnaf kan ağlıyor, emekli-işçi-memur yaşam mücadelesi veriyor. Ama her şeye rağmen Damat çıkıp “her şey yolunda” diyor.

Yolsuzluğun diz boyu olduğu ülkemizde, yandaşlara verilen milyar dolarlık ihaleleri vatandaştan toplanan vergiler karşılayamaz hale geldi.

2002 yılında kapanan şirket sayısı 3 bin 667 iken 2018 yılında tam 3,5 kat aratarak 12 bin 564’e yükselmiş. Ama Maliye ve Hazine Bakanı ekonomik sorun yok diyor.”

İŞSİZ SAYISI 2,5 MİLYONDAN 6,5 MİLYONA ÇIKTI!

“Karşılıksız çek tutarı son 16 yılda 34 kat artmış. Karşılıksız çek tutarı 2002 yılında 740 bin lira iken 2018 yılında 25 milyar liraya yükselmiş. Bununla birlikte protestolu senet tutarı 2002 yılında 748 milyon lira iken 2018 yılında 18 milyar 700 milyon lira yükselmiş. Buda bizlere esnafın, sanayicinin, işadamının battığını gösteriyor. Batan iş yerlerinin domino etkisi haliyle işsiz sayısını da artıyor. Son 16 yılda işsiz sayısı 2 milyon 464 binden 6 milyon 351 bine yükselmiş. İşsizlik artınca yoksullukta artıyor. Yoksul kişi sayısı 2002 yılında 12 milyon iken şimdi 30 milyona yükselmiş.

Üretim olmayınca ülkeye katma değer saylayan fabrikalar, sanayi kuruluşları birer birer batınca büyüme rakamları da düşüyor. Kötü yönetilen ekonominin büyümeye yansıması ise 2002 yılında % 6,2 seviyelerinden % 3,5 seviyelerine gerilemiş.

Ülkede hal böyleyken hazine ve maliye bakanın pembe tablolar çizmesi 82 milyon yurttaşımızla alay etmekten başka bir şey değildir.”