Bizim ülkemiz de en zor şey kendin olmaktır.

Kendin olmak için evvela yüzdeki maskeyi çıkarmak lazım.

Ama yapılabilmesi, hayata geçirilebilmesi söylenmesinden çok daha zordur. Artık günümüzde zor olan şeylerin en başında kişinin kendisi olmayı başarması geliyor. Hatta psikoloğlar kendimiz olmanın” kişisel mutluluğun anahtarlarından biri olduğunu söylemektedirler.

Friedrich Nietzsche ne demiş,Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayaküstünde. Sorun bu zaten: Başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak.....

Ormana bir canlılık getirmesi için, aslanın emriyle bir şarkı yarışması düzenlenmiş. Kazanan ömür boyu hiçbir hayvan tarafından saldırıya uğramayacakmış.

“Eşek” adaylardan birisiymiş ve şarkısına başlamış. Ondan başka herkes kulaklarını kapatmış. Bilgi ve anlayışlı (!) kaplumbağadan başka hiç kimse onu alkışlamamış…

Sırayla bütün hayvanlar yeteneklerini göstermişler. Sıra bülbüle geldiği zaman, güle olan aşkını simgeleyen bir ezgi söylemiş ve bütün ormanı duygusal bir havaya sokmuş.

Herkes bülbülün birinci olacağını düşünürken “papağan” sahneye çıkmış.

Kendisinden önce sahneye çıkan bülbül dâhil tüm hayvanların taklidini yapmış. O kadar başarılı olmuş ki aslanın(!) bile hoşuna gitmiş…

Tam papağanı birinci olarak ilan edecekken, yaşlı ve bilge kaplumbağa söz istemiş.

“Sevgili kralım, biliyorsunuz bu yarışmaya herkes kendi sesiyle katılacaktı. Oysa bu papağanın kendi sesini hiç duymadık, hep başkalarının taklit etti hatta öyle bir an geldi onun “papağan” olmadığını bile düşündük. Şimdi lütfen kendi sesiyle bir şarkı söylesin de dinleyelim öyle not verelim…

Ancak papağan hayatı boyunca hep başkalarını(?) taklit ettiği için kendi sesini bile unutmuş ve bir türlü şarkı söyleyeymiş, böylece kendi muhteşem sesiyle herkesi duygusal havaya sokan ormanda enerji yaratan ve hemen herkesi memnun eden bülbül birinci seçilmiş.

Tarkan şarkısında ne diyor...

Başkası olma kendin ol,

Böyle çok daha güzelsin

Ya gel bana sahici sahici

Ya da anca gidersin