Çalışma ortamlarında en önemli organ ekiptir. Ekip çalışmasının temelinde ise güven vardır. Ekip çalışması yapmak konusunda en büyük engel güven eksikliğidir. Üstün performans sergileyen ekiplerde, ekip üyeleri birbirlerinin güvenilir olduğuna inanır, kendilerini sakınmaya gerek duymaz ve açık davranmaktan çekinmezler. Hatalarını ve güçsüz yanlarını rahatlıkla paylaşabilirler. Ekip lideri veya müdürlerinin dedikodusunu yapmaz direkt ona sorabilirler. Güven duygusu, açıklık ve dürüstlük, verilen sözlerin tutulması ve beklentilerin karşılanmasıyla gelişir. Aksi takdirde Diğerlerinin niyetlerini ve yetkilerini anlamaya çalışmadan yargılar,

Diğer üyelerin becerilerini ve deneyimlerini göz ardı eder, bunlardan yararlanmaz, Onların bir şey yapmadığını iddia eder.

Üstünlük kazanmak için boşa zaman ve enerji harcar,

Kin tutar ve “acısını çıkartmak” ister,

Güven yara aldığı zaman birbiri üzerine yığılan bir dizi soruna yol açar ve ekip çalışmasını olanaksız hale getirir. İşte o zaman ferdi çalışma başlarki, toparlanmak imkansız hale gelebilir..

SOSYAL MEDYA

Bir ekran, bir klavye ve internet! Yaz yazabildiğince

Hayatında üç satır yazmamış beş satır okumamış insanlar sanal dünyada alleme kesiliyor!

Normal şartlarda kurmayacağımız cümleleri sanal âlemde kuruyoruz Kızmayacağımız şeylere kızıyor, sevmeyeceğimiz şeyleri sevebiliyoruz.

Sosyal medya ile yatıp sosyal medya ile kalkar olduk. O kadar ki sosyal medya bırakın bizleri devletleri bile ilgilendirir ve takip etmek zorunda bırakır hale geldi.

Sosyal medya ile küçülen dünyayı daha yakından görüyor ve daha çok her şeyden haberdar oluyoruz. Ancak çoğu firmalar, kurumlar, şirketler, sivil toplum kuruluşları hala daha sosyal medyayı ya kullanmıyor ya da gerçekten etkili kullanamıyor.

Bunun önemli iki nedeni var :

1-Sosyal medyayı hala şirket patronları, yöneticileri ve birçoğumuz tam bilmiyor.

2-Sosyal medya yönetirim diye koltukta oturan kişiler veya yönetici sekreterlerinin aslında sosyal medyadan bi haber olması. Kendi egolarını tatmin etmek için yaptıkları paylaşımlara ağırlık vermesi..

İşte durum böyle olunca da sosyal medya çoğu kişi ve kuruluş için hüsran oluyor, fayda yerine zarar getiriyor. Ve temsil ettikleri kurum kuruluş güdük kalıyor.

Sosyal medya yönetimi öncelikle takip, ilgi, paylaşım, içerik üretimi, sıcak temas, etkinlikler, sponsorluklar ve sektörel faaliyetler ile önemli haberleri kapsar. İşte bu saymış olduğum verileri bilgi ve becerisi ile harmanlayıp iyi kullanabilen kişi, kurum veya kuruluşlar sosyal medya platformlarını yönetebilir. Yoksa kendi çalar kendi oynar.

Sosyal medya günde bir tweet bir facebook paylaşımı filan değildir. Bunu böyle sananlar ise zaten kaybetmiştir. Bir getirisini göremezler.

BİZ NASIL KULLANIYORUZ

Öyle zaman olduki, kabul etsek de etmesek de, birçoğumuz sosyal medyayla yatıp sosyal medya ile kalkıyoruz. Facebook, Twitter, Instagram, Foursquare, kimin nerede olduğu, bir konu hakkında ne düşündüğü, hangi fotoğrafı yüklediği ya da neyi beğenip neyi beğenmediği artık bizim için çok şey ifade ediyor.. Akıllı telefonlarla internetin mobil hale gelmesiyle sosyal medya hayatımızın her alanına girdi.. Boş zamanların haricinde bile, artık iki kişi yan yana konuşamaz hale geldi.. Sen konuşuyorsun o seni dinlerken, WhatsApp'tan gelen mesaja cevap yazıyor, Instagram'a bir fotoğraf yüklüyor, ve Facebooka yorum yazıyor. Yani sürekli bir bölünmüşlük var. Yani herkes kendi aleminde yaşıyor sosyal medyada..