Hep merak etmişimdir hemşehri dernekleri ne iş yapar diye? Hemşehrilik bilinci güzel ve de takdir edilen bir olgudur. Her yörenin kültürel değerlerinin yaşatılması o şehre zenginlik katar. Ama ne yazık ki, bu derneklerin birçoğu tabela derneği olmaktan öteye gidemiyor.
Bir heves ya da bir kişisel çıkar uğruna kurulan bazı dernekler bir süre sonra kimsenin uğramadığı, kapısının bile günlerce açılmadığı adresten ibaret kalıyor.
Bazılarını tenzih ederim ama o dernekler sayesinde toplumda itibar sahibi olup, bürokratından siyasetçisine, ticaret erbabından, sanayicisine üst düzey insanlarla bu sayede tanışırlar. Ve onlardan topladıkları yardımlarla bazı toplantı ve yemek organizasyonu yaparlar. Para aldıkları iş adamlarına plaket verirler. Bunlardan başka birşey yapanlarda varmıdır? Mesela; Birkaç yataklı da olsa küçük bir misafirhanesi olan şehir dışından gelen hemşehrilerini ücretsiz, ya da cüzi bir meblağ karşılığında ağırlayan.
Hasta olana refakat, okul kaydı ya da başka bir iş için gelen hemşehrilere rehberlik hizmeti verebilen. Evlenen,sünnet olan, askere giden hemşehrilerine nakdi yardımda bulunabilen, bayramlarda yoksul hemşehrilerini yalnız bırakmayan, yaşadığı şehirdeki hemşehrilerinin haklarını gözeten, öğrencilere burs veren, fakir fukara olan hemşehrilerine iş, aş temin etmeye gayret eden, gerek sosyal açıdan gerekse siyasal açıdan sıkıntısı olan insanlara yardımcı olan
EĞİTİM DÖNEMİ
Eğitim, davranışları olumlu yönde değiştirme sanatıdır. Eğitimli bireylerden bilinçli ve uygar toplumlar oluşur.Her acının ya da olumsuzluğun altında kesinlikle eğitimsizlik vardır. Memlekette uzun zamandır eğitimde, öğretimde ve bilimde neden geriyiz tartışmaları hep yapılır.. Nedense kimse bunun üstüne gitmez. Her yıl eğitim ve öğretim yılı açılıyor ama, öğretim verilip eğitim pas geçiliyor. Şimdi alt yapısı hazır olmayan pasif uzaktan eğitim var. Zaten koronovirüs ile başlı başına bir sınav, bir test veriyor çocuklar Memlekette internete ulaşamayan bilgisayarı olmayan yüzlerce aile var. İnşallah sağlıklı bir çözüm bulunur
GÜNDEM EKONOMİ OLMALI
İşsizlik ülkenin en büyük meselesi olma yolunda ilerliyor. Geçim darlığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaşama standartlarındaki aşırı farklılık işsizliğin yarattığı sosyal ve psikolojik travmalar daha önce hiç görülmediği kadar yoğun yaşanıyor, belkide daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı. İşte açıklanan TÜİK tablosuna göre bu ülkede yaşayan her 10 kişiden 7'si borçlu, her 4 kişiden biri ise ciddi maddi yoksunluk içinde!.
KÖY DAVETİ
Çoktandır bir köy davetine gitmemiştim. Gittiğim davette çok güzel yemekler ve ikramlar vardı. Doğrusu özlemişim. bu tür keyifli davetleri ve sohbetleri. Sohbette bir konu çok dikkat çekici idi. Bir büyüğümüz tarlalarımız, bahçelerimiz var ama bir o kadar da borçluyuz ve sıkıntılıyız dedi. Davet boyunca bunun nedenleri üzerinde bir çok konuşma ve tartışma yapıldı. Bir amcamız birazda bu bereketsizliğin sebebi biz kızlara mal vermiyoruz veya çok az veriyoruz bununda etkisi yok mu sizce dedi. Sohbet bir an için buz kesti ve bir müddet havadan sudan konuşmalardan sonra dağıldı. Ne bileyim bir şey diyemedim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Veysel KARAYILAN
HEMŞEHRİ DERNEKLERİ
Hep merak etmişimdir hemşehri dernekleri ne iş yapar diye? Hemşehrilik bilinci güzel ve de takdir edilen bir olgudur. Her yörenin kültürel değerlerinin yaşatılması o şehre zenginlik katar. Ama ne yazık ki, bu derneklerin birçoğu tabela derneği olmaktan öteye gidemiyor.
Bir heves ya da bir kişisel çıkar uğruna kurulan bazı dernekler bir süre sonra kimsenin uğramadığı, kapısının bile günlerce açılmadığı adresten ibaret kalıyor.
Bazılarını tenzih ederim ama o dernekler sayesinde toplumda itibar sahibi olup, bürokratından siyasetçisine, ticaret erbabından, sanayicisine üst düzey insanlarla bu sayede tanışırlar. Ve onlardan topladıkları yardımlarla bazı toplantı ve yemek organizasyonu yaparlar. Para aldıkları iş adamlarına plaket verirler. Bunlardan başka birşey yapanlarda varmıdır? Mesela; Birkaç yataklı da olsa küçük bir misafirhanesi olan şehir dışından gelen hemşehrilerini ücretsiz, ya da cüzi bir meblağ karşılığında ağırlayan.
Hasta olana refakat, okul kaydı ya da başka bir iş için gelen hemşehrilere rehberlik hizmeti verebilen. Evlenen,sünnet olan, askere giden hemşehrilerine nakdi yardımda bulunabilen, bayramlarda yoksul hemşehrilerini yalnız bırakmayan, yaşadığı şehirdeki hemşehrilerinin haklarını gözeten, öğrencilere burs veren, fakir fukara olan hemşehrilerine iş, aş temin etmeye gayret eden, gerek sosyal açıdan gerekse siyasal açıdan sıkıntısı olan insanlara yardımcı olan
EĞİTİM DÖNEMİ
Eğitim, davranışları olumlu yönde değiştirme sanatıdır. Eğitimli bireylerden bilinçli ve uygar toplumlar oluşur.Her acının ya da olumsuzluğun altında kesinlikle eğitimsizlik vardır. Memlekette uzun zamandır eğitimde, öğretimde ve bilimde neden geriyiz tartışmaları hep yapılır.. Nedense kimse bunun üstüne gitmez. Her yıl eğitim ve öğretim yılı açılıyor ama, öğretim verilip eğitim pas geçiliyor. Şimdi alt yapısı hazır olmayan pasif uzaktan eğitim var. Zaten koronovirüs ile başlı başına bir sınav, bir test veriyor çocuklar Memlekette internete ulaşamayan bilgisayarı olmayan yüzlerce aile var. İnşallah sağlıklı bir çözüm bulunur
GÜNDEM EKONOMİ OLMALI
İşsizlik ülkenin en büyük meselesi olma yolunda ilerliyor. Geçim darlığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaşama standartlarındaki aşırı farklılık işsizliğin yarattığı sosyal ve psikolojik travmalar daha önce hiç görülmediği kadar yoğun yaşanıyor, belkide daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı. İşte açıklanan TÜİK tablosuna göre bu ülkede yaşayan her 10 kişiden 7'si borçlu, her 4 kişiden biri ise ciddi maddi yoksunluk içinde!.
KÖY DAVETİ
Çoktandır bir köy davetine gitmemiştim. Gittiğim davette çok güzel yemekler ve ikramlar vardı. Doğrusu özlemişim. bu tür keyifli davetleri ve sohbetleri. Sohbette bir konu çok dikkat çekici idi. Bir büyüğümüz tarlalarımız, bahçelerimiz var ama bir o kadar da borçluyuz ve sıkıntılıyız dedi. Davet boyunca bunun nedenleri üzerinde bir çok konuşma ve tartışma yapıldı. Bir amcamız birazda bu bereketsizliğin sebebi biz kızlara mal vermiyoruz veya çok az veriyoruz bununda etkisi yok mu sizce dedi. Sohbet bir an için buz kesti ve bir müddet havadan sudan konuşmalardan sonra dağıldı. Ne bileyim bir şey diyemedim.