Gözünü koltuk hırsı bürüyen biri için hizmetten çok yerini koruma arzusu hakimdir. Koltuk sevdalıları denince genelde siyasiler akla gelir ama bunun yanında bazen yıllanmış oda başkanları da vardır.
Memlekete bir bakarsanız fotoğrafı net görürsünüz.
Koltuk sevdalıları veya başka bir tabirle koltuk yapışkanları, yerini korumak için yapmayacağı uygulama, kırmayacağı insan veya kural yoktur. Kendisine iyi olanlara iyi, uzak duranlar kötüdür.
Hatta onların düğününe ve cenazesine katılmayacak kadar ayrımcıdırlar.
Buna insan sağlığını hiçe saymakta dahildir.
Koltuğun sihirli örtüsü ile gerçekler, dostlar ve düşmanlar göze farklı görünür. Koltuğu kaybetme korkusu sarar bedenleri. Dostlara vefa bir tarafa, artık doğru sözler tehdit olarak algılanır. Bir zamanlar savunulan değerler, şikayet edilen haksızlıklar bile unutulur. Artık şimdiki zaman ve gelecek ikbali düşünülür.
Tek hedef koltuğun ve gücün korunmasıdır.
Geçmiş ve geleceğin muhasebesi önemli değildir. Ne de olsa ona göre toplum bu gerçekleri görmemekte ve anlamamaktadır. Tek doğru kendinin söyledikleri ve yaptıklarıdır.
Çevrenize bir bakın görüyorsunuz değilmi?
Bu kişiler bulundukları makamda ömür boyu kalmak isterler. Kendilerine göre nedenleri de hazırdır: Çok hizmet yaptım biraz daha hizmet yapayım
Bu husustaki hırs, kibir, ego gözlerini bürümüştür.
Bir Hint atasözü der ki: "Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir."
Allah ıslah etsin
YÖNETİCİ TİPİ
Gerçek bir yönetici alkışsız, pohpohsuz yaşamayı bilmeli. Yalakasız ve şakşaksız adım atabilmeli. Kuşkusuz ve korkusuz dimdik durabilmeli. Gözlerini insanlardan kaçırarak değil; şefkatli, sevecen bakışları ile vatandaşları kucaklayarak bakabilmeli.
Güvenilir, sağlam, omurgalı, yürekli, mert ve yiğit bir adam!..
İnsani değerlerle vitrinini süsleyerek insanlara kazık atmanın hesaplarını yapan bir adam değil; vatandaşa hizmet etmek için didinip duran gerçek bir yönetici Olmalı!. Olabilmeli. Evet, yöneticiler bu nitelikteki adamlardan oluşmalı. Politika ve eğitim, temiz, dürüst ve erdemli insanların sıradan, olağan ve yalın bir meşgalesi olmalı.
MÜLTECİ SORUNU
Bölgenin hatta Türkiye'nin mülteciler meselesinde karşılaşabileceği asıl sorun sosyal alanda yaşanıyor. Nispeten farklı bir kültürden gelen bu insanlar Türk toplumuna uyumda zorluk çekiyorlar ve bu zorluk tarafların birbirine şiddet de dahil, reaksiyonu şeklinde kendisini gösteriyor. Mültecilerin suça bulaşma ihtimali de artık görüldüğü gibi yok değil. Bir an önce adım atılmazsa Gaziantep ve ilçelerinin durumu pek iç açıcı değil. Önlem alınmazsa, Suriyeliler büyük bir güvenlik sorununun ana kaynağı olacak. Şimdiden üç, üç beş beş gezen Suriyeliler'i çeteler halinde sokak başlarında görürseniz şaşırmayın.
ZAMLAR ŞAHANE
Dolar bahane zam şahane' Döviz kuru fırsatçıları, zam üstüne zam yapıyorlar. ABD vurmuyor içerideki zam fırsatçıları Millete daha iyi vuruyor, doları bahane ederek marketler ürünlere %3o üzerinden zam yaptılar Allah aşkına, maydanoz ay çiçek yada zeytinyağı, içme suyu yurt dışından mı geliyor. Ama fırsatçılar dolar arttı bahanesiyle zam üstüne zam yapıyorlar. Neredeyse, iğneden ipliğe en az %50 zam yaptılar, Denetim olmalı biraz...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
KOLTUK HIRSI
Gözünü koltuk hırsı bürüyen biri için hizmetten çok yerini koruma arzusu hakimdir. Koltuk sevdalıları denince genelde siyasiler akla gelir ama bunun yanında bazen yıllanmış oda başkanları da vardır.
Memlekete bir bakarsanız fotoğrafı net görürsünüz.
Koltuk sevdalıları veya başka bir tabirle koltuk yapışkanları, yerini korumak için yapmayacağı uygulama, kırmayacağı insan veya kural yoktur. Kendisine iyi olanlara iyi, uzak duranlar kötüdür.
Hatta onların düğününe ve cenazesine katılmayacak kadar ayrımcıdırlar.
Buna insan sağlığını hiçe saymakta dahildir.
Koltuğun sihirli örtüsü ile gerçekler, dostlar ve düşmanlar göze farklı görünür. Koltuğu kaybetme korkusu sarar bedenleri. Dostlara vefa bir tarafa, artık doğru sözler tehdit olarak algılanır. Bir zamanlar savunulan değerler, şikayet edilen haksızlıklar bile unutulur. Artık şimdiki zaman ve gelecek ikbali düşünülür.
Tek hedef koltuğun ve gücün korunmasıdır.
Geçmiş ve geleceğin muhasebesi önemli değildir. Ne de olsa ona göre toplum bu gerçekleri görmemekte ve anlamamaktadır. Tek doğru kendinin söyledikleri ve yaptıklarıdır.
Çevrenize bir bakın görüyorsunuz değilmi?
Bu kişiler bulundukları makamda ömür boyu kalmak isterler. Kendilerine göre nedenleri de hazırdır: Çok hizmet yaptım biraz daha hizmet yapayım
Bu husustaki hırs, kibir, ego gözlerini bürümüştür.
Bir Hint atasözü der ki: "Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir."
Allah ıslah etsin
YÖNETİCİ TİPİ
Gerçek bir yönetici alkışsız, pohpohsuz yaşamayı bilmeli. Yalakasız ve şakşaksız adım atabilmeli. Kuşkusuz ve korkusuz dimdik durabilmeli. Gözlerini insanlardan kaçırarak değil; şefkatli, sevecen bakışları ile vatandaşları kucaklayarak bakabilmeli.
Güvenilir, sağlam, omurgalı, yürekli, mert ve yiğit bir adam!..
İnsani değerlerle vitrinini süsleyerek insanlara kazık atmanın hesaplarını yapan bir adam değil; vatandaşa hizmet etmek için didinip duran gerçek bir yönetici Olmalı!. Olabilmeli. Evet, yöneticiler bu nitelikteki adamlardan oluşmalı. Politika ve eğitim, temiz, dürüst ve erdemli insanların sıradan, olağan ve yalın bir meşgalesi olmalı.
MÜLTECİ SORUNU
Bölgenin hatta Türkiye'nin mülteciler meselesinde karşılaşabileceği asıl sorun sosyal alanda yaşanıyor. Nispeten farklı bir kültürden gelen bu insanlar Türk toplumuna uyumda zorluk çekiyorlar ve bu zorluk tarafların birbirine şiddet de dahil, reaksiyonu şeklinde kendisini gösteriyor. Mültecilerin suça bulaşma ihtimali de artık görüldüğü gibi yok değil. Bir an önce adım atılmazsa Gaziantep ve ilçelerinin durumu pek iç açıcı değil. Önlem alınmazsa, Suriyeliler büyük bir güvenlik sorununun ana kaynağı olacak. Şimdiden üç, üç beş beş gezen Suriyeliler'i çeteler halinde sokak başlarında görürseniz şaşırmayın.
ZAMLAR ŞAHANE
Dolar bahane zam şahane' Döviz kuru fırsatçıları, zam üstüne zam yapıyorlar. ABD vurmuyor içerideki zam fırsatçıları Millete daha iyi vuruyor, doları bahane ederek marketler ürünlere %3o üzerinden zam yaptılar Allah aşkına, maydanoz ay çiçek yada zeytinyağı, içme suyu yurt dışından mı geliyor. Ama fırsatçılar dolar arttı bahanesiyle zam üstüne zam yapıyorlar. Neredeyse, iğneden ipliğe en az %50 zam yaptılar, Denetim olmalı biraz...