Belki de bu yüzden koronavirüs sürecinde insan, insana olan ihtiyacını sanal dünyadan karşılıyor artık. Gerçeklerle kendisi arasındaki yabancılaşmadan böyle kurtarıyor kendini.
Sanal alemin bize sunduğu sonsuz olanaklar elimizin altındayken insani ilişkilere gerek olmadığını düşünüyoruz.
Zaman öyle bir zaman oldu ki güven azaldı. Herkes şüpheci ve birbirine şüphe ile bakmaya başladı. Çoğu vatandaş artık haber okumak, dinlemek istemiyor. Hatta her gün konuşan bilim kurulu üyelerini bile. Vatandaşın ruhu karardı. Televizyondaki koronavirüs ve değişik konular ile ilgili alakasız kişilerin konuşmalarından gazetelerin birbirini tekrarlayan yazılarından, kişilerden ve kurulan cümlelerden vatandaş sıkıldı! Korona döneminde sanal alem tavan yaptı. Çünkü memleketin gündemi vatandaşı sıkıyor. Vatandaş koronadan da sıkıldı, vatandaş iş istiyor, ürettiği, tükettiği, çalıştığı günleri istiyor. Millet bir yandan koronavirüs belası ile uğraşırken geçim sıkıntısı çekiyor ve zorlanıyor. Yeni partiler kuruluyor ama bunlar vatandaşın nazarında çok gündeme gelmiyor. Çünkü vatandaşın ihtiyacı yeni partilerin kurulması değil, nasıl rahatlayacağı, ekonomik durumunun nasıl iyiye gideceğidir. Corona almış başını gidiyor, vatandaşın ekonomisi bozuk. Siyasetin gündemi ile halkın gündemi bir değil.
Siyaset arenasında muhalefetin güçlü olması lazım ama herkesin dediği gibi hükümetin güçlü olmasının sebebi muhalefetin güçsüz olmasıdır. Maddi problemler yüzünden intiharlar başladı. Belkide daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı.
KIÇI AÇIKTA YAŞAMAK VE SİNSİLİK
Maymunları bilir misiniz ? Türkiye’de hemen her büyük şehirde açmaya çalışılan veya açılan hayvanat bahçelerinde bolca bulunurlar,
O kadar çok hayvanat bahçesi açıldı ki artık maymunlar doğada nasıl yaşayacaklarını unutacaklar neredeyse…
Genel de kıçları açıkta gezerler, daldan dala atlarlar, her türlü şaklabanlığı yaparlar…
Oynarlar çığlık atarlar, eğlendirirler, kavga ederler…Biraz da bize benzerler. Çeşit çeşit maymun var bizdekiler gibi…
En enteresan davranışları ise kendi kıçının açıkta olmasına bakmaz arkadaşının komşusunun kıçına bakar gülerler!
Kavga edeni fesat çıkaranı kendini döveni yakalatanı alkışlarlar
Bir başka enteresanlık ise kendi elindekinin kıymetini bilmez başkalarının yiyeceğindedir gözleri, fırıl fırıl dönerler o yüzden. Fırsatı buldu mu, saldırır alırlar zayıfın elinden.
Oysa aklına bile gelmez o yiyecekleri atan hep başkasıdır, atmasa açlıktan ölecek ya da birbirlerinin gözünü oyacak ve birbirlerini yiyecekler…
Şimdiki durumumuz aynen böyle değil mi, maymunların yaşamı gibi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
KORONA-VATANDAŞ VE SANAL ALEM
Estetik kaygılar, nezaket, samimiyet, dostluk gün geçtikçe azalıyor. Mizah duygumuzu yitirdik gülümsemelerimizi unutuyoruz,
Belki de bu yüzden koronavirüs sürecinde insan, insana olan ihtiyacını sanal dünyadan karşılıyor artık. Gerçeklerle kendisi arasındaki yabancılaşmadan böyle kurtarıyor kendini.
Sanal alemin bize sunduğu sonsuz olanaklar elimizin altındayken insani ilişkilere gerek olmadığını düşünüyoruz.
Zaman öyle bir zaman oldu ki güven azaldı. Herkes şüpheci ve birbirine şüphe ile bakmaya başladı. Çoğu vatandaş artık haber okumak, dinlemek istemiyor. Hatta her gün konuşan bilim kurulu üyelerini bile. Vatandaşın ruhu karardı. Televizyondaki koronavirüs ve değişik konular ile ilgili alakasız kişilerin konuşmalarından gazetelerin birbirini tekrarlayan yazılarından, kişilerden ve kurulan cümlelerden vatandaş sıkıldı! Korona döneminde sanal alem tavan yaptı. Çünkü memleketin gündemi vatandaşı sıkıyor. Vatandaş koronadan da sıkıldı, vatandaş iş istiyor, ürettiği, tükettiği, çalıştığı günleri istiyor. Millet bir yandan koronavirüs belası ile uğraşırken geçim sıkıntısı çekiyor ve zorlanıyor. Yeni partiler kuruluyor ama bunlar vatandaşın nazarında çok gündeme gelmiyor. Çünkü vatandaşın ihtiyacı yeni partilerin kurulması değil, nasıl rahatlayacağı, ekonomik durumunun nasıl iyiye gideceğidir. Corona almış başını gidiyor, vatandaşın ekonomisi bozuk. Siyasetin gündemi ile halkın gündemi bir değil.
Siyaset arenasında muhalefetin güçlü olması lazım ama herkesin dediği gibi hükümetin güçlü olmasının sebebi muhalefetin güçsüz olmasıdır. Maddi problemler yüzünden intiharlar başladı. Belkide daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı.
KIÇI AÇIKTA YAŞAMAK VE SİNSİLİK
Maymunları bilir misiniz ? Türkiye’de hemen her büyük şehirde açmaya çalışılan veya açılan hayvanat bahçelerinde bolca bulunurlar,
O kadar çok hayvanat bahçesi açıldı ki artık maymunlar doğada nasıl yaşayacaklarını unutacaklar neredeyse…
Genel de kıçları açıkta gezerler, daldan dala atlarlar, her türlü şaklabanlığı yaparlar…
Oynarlar çığlık atarlar, eğlendirirler, kavga ederler…Biraz da bize benzerler. Çeşit çeşit maymun var bizdekiler gibi…
En enteresan davranışları ise kendi kıçının açıkta olmasına bakmaz arkadaşının komşusunun kıçına bakar gülerler!
Kavga edeni fesat çıkaranı kendini döveni yakalatanı alkışlarlar
Bir başka enteresanlık ise kendi elindekinin kıymetini bilmez başkalarının yiyeceğindedir gözleri, fırıl fırıl dönerler o yüzden. Fırsatı buldu mu, saldırır alırlar zayıfın elinden.
Oysa aklına bile gelmez o yiyecekleri atan hep başkasıdır, atmasa açlıktan ölecek ya da birbirlerinin gözünü oyacak ve birbirlerini yiyecekler…
Şimdiki durumumuz aynen böyle değil mi, maymunların yaşamı gibi.