Memlekette dedikodu, yönetim biçimimiz ve yaşam şeklimiz olmuş.

Kamu kurum ve kuruluşlarında iletişim kanalları kapalı.

Trafik tam bir rezalet. Aceleciliğin, saygısızlığın, görgüsüzlüğün, hoşgörüsüzlüğün, nemelazımcılığın, duyarsızlığın yollarda cirit attığı bir memleket.

İntihar eden, cinnet geçiren cinayet işleyip masum canlara kıyan bir memleket

Toprağa düşmüş gencecik fidanların bayrağa sarılı cenazeleri gelirken sıra sıra, hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor eğlenceler, ocaklara ateş düşmüş yanarken, analar feryat figan ederken, devam ediyor ihaleler, açılışlar, peşkeş çekmeler, adam kayırmalar, yalan, iftira ve köşe dönmeler.

Memlekete tayini çıkan öğretmen, diğer memurlar ve öğrenciler kiralık ev bulamıyorlar.

Kiralar pahalı. Ev sahipleri de fırsatçılık yapıp fiyatları uçuruyor. Kira olayı zıvanadan çıkmış durumda. Fırsat kollayıp ev kiralarını yükselten vicdansızlar, Marketlerde pazarlarda fiyatları arttıranlar memlekete kötülük yapıyorlar. Kiralar ve ev fiyatları uçuyor esnaf dökülüyor. Eğitimde niteliğe değil niceliğe bakılıyor. “Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali" öncesi ve sonrasında Gaziantep'in pahalı şehir algısı bir an önce yıkılmalı ve bir an önce kontrolsüz fiyat artışları kontrol altına alınmalıdır…

Memlekette yeni yapılan konutlarda en dikkat çekici unsurlardan biri de, dışı lüks, gösteriş ve şatafata rağmen planlamadan yoksun oluşu. Yapılan evlerin bir çoğu yapıldıktan bir sene geçmemesine rağmen dökülüyor. Ve bunların fiyatları dudak uçuklatıcı. Memleketi betona gömen bu evlerin fiyatları, kiralar hangi kriterlere göre nasıl ayarlanıyor? Mesele çok, Suriyeli meselesi, trafik, kültür, eğitim, kaldırım, spor, sağlık ev kiraları gibi birçok mesele

Bizim memlekette yaşam alanlarına ihtiyacımız var. Bizim ihtiyacımız olan yaşanabilir şehir, yaşanabilir bir memleket inşa etmek olmalı. Bu nedenle memlekette kuru, kuruya söylenen “marka şehir” kompleksini bir yana bırakıp bir an önce yaşanabilir memleketi kurmak için çalışmak gerekiyor!. Çünkü artık beton yığınları arasında nefes alamıyor, boğuluyoruz. Kısaca yaşanılır kent nasıl olmalı diye bakarsak "yaşanılır kent" kavramından, sokakları temiz, altyapısı güçlü, yeşil alanları oldukça fazla, park, otopark sorunu olmayan ve çeşitli kültür, sanat, spor etkinliklerinin çeşitliliği ile ön planda hizmetleri olan kentler olarak algılamaktadır.

Bizim memlekette particilik yapanlar partiler arasında rekabeti değil, aynı partinin içerisinde, sözde aynı davanın insanı olduklarından dem vuranları da böler. Her şey menfaat içindir.

Memleketimde hiç mi güzel şeyler yok. Var elbette. Memleketimde çok daha güzel şeyler olsun istiyorum… Güzelliklerin sürekliliğini istiyorum. Güzel şeyleri gören gözümüz…

Güzelliklerin devam edeceğine dair ümidimiz olsun istiyorum.