Nizip'te anjiyo ünitesinin bulunmamasının ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı ve Niziplilerin kalple ilgili acil durumlarda hayatta kalma ve gerekli müdahale konusunda sırf bu eksiklik nedeni ile büyük risk altında olduklarını tekrar yazmak zorundayım. Bugünkü katıldığım cenazede gördüm ki vatandaş Nizip te bu eksikliği yaşıyor. Herhangi bir trafik kazasında, yaralanmada bile sanki sevk etmekten başka bir şey yapılmıyor. Nizip'te yeni yapılacak 400 yataklı hastaneden ses seda yok.300 yataklı 25 Aralık devlet hastanesi, Cengiz Gökçek 300 yataklı, halk sağlığı laboratuvarı ihaleye çıktıktan sonra Nizip devlet hastanesi ihaleye çıkacakmış. Biraz daha bekleyecek Nizipliler. Bu arada dikkat edin sağlığınıza, aman hasta olmayın kendinize dikkat edin. Sağlık önemli ve her şeyin başı! İnsan sağlığı çok pahalı, insan hayatı ise çok ucuz.

MÜLTECİLER İÇİN ÖNLEM ALINMALI

Bölgenin hatta Türkiye'nin mülteciler meselesinde karşılaşabileceği asıl sorun sosyal alanda yaşanıyor. Nispeten farklı bir kültürden gelen bu insanlar Türk toplumuna uyumda zorluk çekiyorlar ve bu zorluk tarafların birbirine şiddet de dahil, reaksiyonu şeklinde kendisini gösteriyor. Mültecilerin suça bulaşma ihtimali de artık görüldüğü gibi yok değil. Bir an önce adım atılmazsa Gaziantep ve ilçelerinin durumu pek iç açıcı değil. Önlem alınmazsa, Suriyeliler büyük bir güvenlik sorununun ana kaynağı olacak. Şimdiden üç, üç beş beş gezen Suriyeliler'i çeteler halinde sokak başlarında görürseniz şaşırmayın.

VEFASIZLAR

Dünyada her zaman vefasızlar, vefalılar'dan çok daha fazla olmuştur. İnsan, sanatçı olabilir, siyasetçi olabilir, idareci olabilir, makam, mevki, şöhret sahibi olabilir. Ama vefalı olamaz.

Çevrenize bir bakın ahde vefanın yolları hep kayıptır.

Ne verilen sözler, ne beraber yürünen yollar, ne dostluklar, ne etik değerler.

Hep kişisel hırslar, çıkarlar tüm dostlukları ya da dostluk sandıklarınızı ezer geçer. Sanırsınız ki kıyametten önceki son emareler..

Alt üst olmuş tüm insani değerler.

Vefası olmayanın bekası olmaz derler

Toplum olarak vefayı defnetmişiz, helvasını kavuruyoruz yaşarken gömdüğümüz tüm değerlerimize fatiha okuyabiliriz. ÖVÜNÜLECEK NEYİMİZ VAR

Memleketimizde toplumsal ihtiyaçlarımızı gideren nelere sahibiz?

Övünebileceğimiz neler var. Varsa ne kadar sahipleniyoruz?

Tarih ve turizm potansiyeline sahip olduğumuz halde bundan istifade edebiliyormuyuz? Bu konuda bir envanterimiz varmı

Şehirde yönlendirmeler neredeyse yok denecek kadar çok zayıf.

Tarihi ve turistik dokuyu koruma adına neler yapıyoruz...

BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI

Ne diyelim görünen o ki, halka hizmet aşkı ile yanıp tutuşan ve sırf bu aşk yolunda yürümekten, koşturmaktan yorgun ve bitkin düşen nice ademoğlu belediye başkanı, belediye meclis üyesi, muhtar, aza olmak için gün sayıyor. Hatta ufak, ufak atışmalar, çatışmalar safhasına girildiği de görülüyor. Kimin ne olacağı bilinmez ama vatandaş olarak istediğimiz; Her şeyi bildiğini zanneden, gururlu ve kendini seçen milletle arasına bir duvar ören, kibir abideleri olmasınlar yeter.