Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TOPLUM OLARAK NEREYE GİDİYORUZ

Yazının Giriş Tarihi: 10.11.2019 15:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.12.2023 13:52

Yılanla-Tilki arasında gerçekleşen bir hikaye var.

Hikayede Tilkinin başı sıkışınca kurnazlığıyla ve kıvraklığıyla nasıl bir çıkış yolu bulduğu, Yılanın da tabiatının özünün cevherinin gereğini nasıl icra ettiği anlatılır.

Hikaye İranlı şair Şeyh Sadi-Şirazi'nin Bostan ve Gülistan eserinde geçmektedir.

Bir gün yılanla tilki arkadaş olur. Günlerce gezer, dolaşırlar. Dostlukları iyice ilerler.

Ta ki bir derenin kenarına gelene kadar. Tam bu anda tilki suya dalar, derenin karşısına geçmek üzere yüzmeye başlar. Arkasından yılan ıslık çalarak seslenir:

-"Tilki kardeş, tilki kardeş! Hani seninle dosttuk? Yoksa dostluğumuz buraya kadar mıydı? Lütfen geri dönünde beni de sırtınıza alın, birlikte karşıya geçelim" diye sitem eder.

Tilki yılanın yalvarmasına dayanamayarak döner. Onu sırtına alır ve karşı tarafa geçerler. Tilki derenin karşı tarafında yılanın teşekkür ederek sırtından inmesini beklerken yılan tilkiye:

-"Tilki kardeş ben seni sokacağım" der. Tilki kısa bir şaşkınlık geçirdikten sonra durumun vahametini anlar ve kendine gelir. Sonunda ona;

"-Mademki beni sokacaksın, sen de benimle birlikte öleceksin, hani seninle dosttuk, iyiliğin karşılığı bu mu?" demesine aldırmayan yılan;

-"Bu benim tiyniyetimdir, mayamın gereğidir" der.

Tilki, iknaya yönelik A planının işe yaramadığını, yılanın niyetinin gerçekten bozuk,işin ciddi olduğunu fark edince B planına geçer ve:

-"Bak yılan kardeş; biliyorsun idam mahkumlarının son arzuları sorulur ve genellikle yerine getirilir. Mademki beni sokacaksın, bu kadar arkadaşlığımız oldu, getir şu yüzünden öpeyim, helalleşelim, ondan sonra gerekeni yap" der.

Yılan da onun son isteğini yerine getirmek üzere yüzünü uzatır. Tilki fırsatı kaçırmayarak yılanın kafasından yakalar. Sonra ulaştıkları kıyıda yol üzerine boylu boyunca uzatır ve:

-"Eee.. yılan kardeş, ben öyle, eğri büğrü zikzak çizen arkadaş istemem. İşte böyle dosdoğru olmak gerekir" der.

Görüldüğü üzere;yılan fırsat eline düşünce kendisine yapılan iyiliklere kör olup tabiatının gereği ne ise çekinmeden belki de büyük bir zevkle yaptı.

Ya sonuç?

Hazin bir son.

Bizler de böyle değil miyiz? Hep adam satmaca ve aldatmaca oyunu oynamıyor muyuz.. Herkes ilk fırsatta madik atmıyor mu birbirine .İnsan, kırmada,üzme de,ezmede fırsatları ganimet bilinmiyormu.

"Şayet kediler haftada bir gün uçabilse; Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi" mısraları boşuna değil. Maskesiz, doğal, açık, net, şeffaf, dürüst, kalbi örümcek ağları ile kaplanmamış, sevgi dolu, vicdan sahibi, merhametli insanları etrafımızda görebiliyormuyuz. Sadece İş derdine düşmüş, hep acelesi olan, dedikodu yapan ve tıka basa yiyen, günü kurtarmaktan başka derdi olmayan, yanlış benlik algısına sahip çevresindekileri hiçe sayan bir toplum mu olduk.

Günümüzde, genelde, yalancı, çıkarcı, ikiyüzlü, sinsi, samimiyetsiz ve içten pazarlıklı umut istismarcıların argümanları her kesimde beğeni görmüyor mu. Ve o yüzdende iyilik, doğruluk silinip süpürülmüyormu. Kendine ve inandığı değerlere dürüst davranmayanlar yüzünden insanlık yitirildi, haksızlık ve münafıklıklar çoğalmadı mı?

Yazık gerçekten.. Yapılan savaşlar, insanlar arasındaki gerginlik, bozuk ilişkiler vs. her şey bozuluyor gittikçe dünyada! Günümüzde insani değerlerden uzaklaşıldığı, insan tanımı içine giren kavramların ''zırvalama'' olarak görüldüğü, kibrin gözleri kör ettiği ve'' insani ilişkilerin'' ihtiraslara yenik düştüğü zamanı yaşıyoruz.. Dünya ve insanlık hızla bozuluyor.. Anlam veremediğimiz ve veremeyeceğimiz bir düşünceyle...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.