Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

VATANDAŞIN GÜNDEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2019 12:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 09:09

Siyasilerle sokaktaki vatandaşın gündemi çok farklı...

Aslında bunu siyasiler de biliyor.

Gündemden siyaseti kaldırdığınızda; karşınıza başka bir gündem çıkar.

O yüzden seçim dönemlerinde her parti, her aday ne söylediğine, neye söz verdiğine dikkat etmeli.

Çünkü sandık kalktığında, seçimler bittiğinde öncelikler de değişecek. Ve öyle görünüyor ki seçim çalışmalarının odağında ekonomi olacak. Son yapılan anketlerde işsizlik, geçim sıkıntısı ve ekonomik problemlerin, diğer problemlerle arasındaki makasın açıldığı görülüyor. Daha önce 'Türkiye'nin en önemli problemi nedir?' diye sorulduğunda genellikle terör çıkardı, şimdi terör konusu ikinci sıraya geriledi, ilk sırada ekonomik problemler çıkıyor.

YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE BİR GÖRÜŞ

Yerel seçimin doğası farklıdır. Hele hele bizim yöremizde daha da farklıdır. Sizce yerel seçimlerde, aday mı yoksa parti mi önemlidir?

Her zaman söylenen bir söz vardır; Seçim sandıkta kazanılır. Aday mı yoksa parti mi? sorusunun asıl muhatabı sandıkta karar veren seçmenlerdir. Çoğu zaman siyasetle ilgilenmeyen zaman zaman sandığa da gitmeyen bu kitle seçimi etkileyen en önemli kitledir bana göre. Partiler ve adaylar açısından dengeleri de bu kitle değiştirir. Peki bu kitle oyu neye göre kullanır. Kazanacak olana göre. Yani seyrediyor, izliyor bakıyor kim kazanacak onun arkasına takılıyor. Çoğunluğa göre davranışlarımızı belirliyoruz. Bu davranış şekli kararsız seçmenler üzerinde oldukça tesirli. Ama bu seçim bu sefer sanki farklı olacak gibi. Herkes sanki kararını vermiş gibi. Ne dersiniz

ADI BAŞKAN

Bugün ne yazık ki ülkemizin pek çok yerinde, belediye başkanlarının, kent ekonomisiyle neredeyse tek ilişkisi, arazi rantına kapı aralamaktan ibaret. Kenti değil, kentsel rantı yönetmek üzerine kurgulanmış bir anlayış hakim.

Kentin ekonomik hayatının canlanması için yönlendirici ve teşvik edici olmak, pek çok belediye başkanının gündemi içerisinde değil. Bu anlayıştan kurtulmalıyız. Belediyeyi yönetirken memlekette istihdamı artırmayı, üretim ve girişimcilik kapasitesini yükseltmeyi önümüze hedef olarak koymalıyız. Bizim özlediğimizde böyle bir başkandır. Böyle başkana halk her zaman saygı duyar baş tacı eder.

Yoksa adı başkan kalır kazansa da, kaybetse de.

TELEFONA BAKIP GERİ DÖNMEMEK

Bu konuda daha öncede yazmıştım ama bugün tekrar yazmak gereği duydum. Müsait olmayabilirsin, işin olabilir, yatıyor olabilirsin, def-i hacet esnasında yakalanmış olabilirsin o zaman telefona bakmazsın. Arandığını gördüğün halde, neden geri dönmezsin. Veya arayayım dersin aramazsın.

Sen bu kadar mühim bir insansın, seni arayanlar değil, öyle mi?

Sebep ne olursa olsun insanlara cevap vermek, müsait olduğunda ise tekrar dönmek gerekir. Ben sizi sonra ararım diyerek sonra da aramamak, bana göre en acımasız, en gayri ahlaki ve vicdansız bir yaklaşımdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.