Seçim dillendirilmeye başlayınca eski siyasetçiler ile sanal siyasetçiler piyasaya çıktı. Şimdiye kadar piyasada görünmeyen kibir abideleri memur ilçe başkanları bile foto vermeye başlamış. İçinde bir damla vatandaş sevgisi olmayan siyasetçiler piyasaya çıkarak yumurta-tavuk misali aynı kandırmaca tiyatrosunu sahnelemeye başladılar. Sahneyi vatandaş nasıl izleyecek bakalım

ŞOVCU POLİTİKACILAR

Bir politikacının, politik yaşamı boyunca kendisi için değil toplumsal yaşama ve halka ne kazandırdığı çok önemlidir. Su ana kadar memleketi için vatandaşı için  yapılan olumlu bir şey var mı ? Kent yaşamında, sporda vs. Milletvekili ayrı belediye başkanı ayrı şov peşinde. Şov yapan, ağlayan sızlayan, küçük hesaplar peşinde koşan siyasetçi değil kendi halkının kahramanı olan bir siyasetçi olmalı

Sosyal medyada fotoğraf ve süslü sözler paylaşımları ile toplumun beğeni ve iltifatını çantada keklik olarak gören siyasiler. Bu bir kaç beğeni koşulsuz, karşılıksız ve geri ödemesiz bir kredi değildir. Bir yerlere aday olmanız küçük koltuktan büyük koltuğa atlamanız için önce arkada bıraktıklarınıza ve yaptıklarınıza bakın gün doğmadan ortaya neler çıkar

DEĞİŞEN BİŞEY OLMAZMI ?

Her yerde ve her şey de durumlar aynı değişen hiç bir şey yok Aynı tas aynı hamam. Söylem eski söylem, üslup aynı üslup. Siyasette ve yaşamda değişen bişey olmayacak düşünceler değişmedikçe. Geçim darlığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaşama standartlarındaki aşırı farklılık işsizliğin yarattığı sosyal ve psikolojik travmalar daha önce hiç görülmediği kadar yoğun yaşanıyor, belkide daha fazla yaşanacak. Memlekette geçim sorunu, işsizlik siyasilerde üslup, saygı ve sevgi sorunu var. Siyasette ne kadar eleştirilen yanlış varsa ısrarla devam ediliyor. Gerginlik ne iktidarda kalmayı sağlar nede muhalefeti iktidar yapar. Gerginlik hiçbir zaman isabetli bir yol değildir.

EĞİTİM ŞART

Eğitimli bireylerden bilinçli ve uygar toplumlar oluşur.

Her acının ya da olumsuzluğun altında kesinlikle eğitimsizlik vardır. Bizim memlekette eğitim ve öğretim de hep aşağılarda. Kentin dinamikleri sadece paraya çalışır…

Okuyan, öğrenen, sorgulayan bireyler yetiştirmek yerine sadece tüketen çarşı elamanları yetişmesine göz yumuluyor? Mantar gibi özel eğitim kursları açılıyor. Eğitim ve sağlık çoğunlukla parayla satılan bir temel hak oldu.

DİK DURMAK GEREK ?

Herkes illaki birilerini övecek diye bir şey yok. Herkes yalaka olmak zorunda değil. Herkes yalakalık yapacak diye bir kaide yok. Çöpsüz üzüm değiliz. Bizler bazı siyasilerin, bazı koltuk sahiplerinin ve bazı kişilerin fikirleriyle, fikrimiz uyuşmayabilir. Hangi görüşten olursa olsun Bizim için hak hukuk, doğruluk, memleket ve güzel şeyler kırmızı çizgimizdir. Bu zamanda vicdanlı bir duruş beş para etmese de, duruşumuz bu minval üzeredir. Gücün, kişilerin ve yaygaranın karşısında eğilen değil, hakkın yanında kararlı ve dik duruş her zaman kazandırır.

HAFTANIN SÖZÜ

Gün gelir güvendiğiniz dağlara karda yağar, dolu da. Hiç klişe beklentiler içerisinde olmayın. Beklentiler azami (en üst) düzeye çıkarılmaz. Asgari (en düşük) düzeye indirilir… Beklentiler çoğu zaman üzer, Sıfır beklenti huzur verir. Sen dua et yeter.