Ve tabiri caiz ise yoktan var olmaya başlamışız ve de başarmışız…
Tarih 29 Ekim 1923 idi…
Türkiye Cumhuriyetinin
En büyük
En anlamlı
En yararlı
En elzem
Ve en kalıcı armağanı olarak anıtlaştırılmıştı;
Ve yediden yetmiş yediye her Türk’e emanet edilmişti…
Ve biz hâlâ
Sonsuza dek
Mustafa Kemal Atatürk’ün
İlke ve devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz.
29 Ekim 1980 / Kemal Cengiz
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal CENGİZ
Yarın, Sonsuza Dek 29 EKİM 1923: EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
Tarih 29 Ekim 1923 idi…
Ulusal Kurtuluş Savaşından önceki gündü…
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Türk ulusu
Emperyalizmin prangalı esaretinden
Ve köklü bir milleti
Asırlardır ulusal kişiliğinden eden
‘Kula kulluk’ zihniyetinden
“Ya istiklal ya ölüm!” diyerek -savaşarak- kurtulmuştu…
Tüm ulusça, düşünsel ve becerisel ufkumuzu karartan
Safsatalarla, tevatürlerle, koca karı masallarıyla
Çember sakallı -emperyalist uşağı- din tüccarlarıyla
Abartılı, dinsel ve feodal hamasiliklerle
Halkımızı avuta, uyuta;
İlimi, fenni, deneyimi,
Aklı, mantığı,
Pozitif bilimleri unuttura, uyuta…
İnsanlık tarihinin en köklü ulusunu
Ve onun çağlar boyu
Medeniyete katkılarını inkâr edip körelterek
Tarih sahnesinden silinmemize göz yuman
Ve bizi bizden eden
Hilafet ve saltanat makamı
Tarihin acizler ve hainler mezarlığına gömülmüştü…
Tarihsel mevtanın defin işi
Halkın yüce meclisinde
Oy birliğiyle kabul edilmiş
Yerine en insancıl bir yaşamın
Hakkı / Hukuku / Adaleti ve ortak yaşamıyla
Seçme ve seçilme erdemiyle
Çağdaş toplum modeli olan cumhuriyet kurulmuştu…
Demokrasinin önü açılmış
Ulusal devlet halkın her kesimini kucaklamıştı…
Laiklik başa taç edilmiş,
Yediden yetmiş yediye herkes
Kendi dinini, kendi inancını özgürce
Sevgi saygı çerçevesinde yaşamaya başlamıştı…
Kadınlarla erkekler toplum hayatında ve
Yasalar karşısında eşit birer yurttaş olmuşlardı…
Laik, üniter ve demokratik cumhuriyet meşalesiyle
Herkes kendine gelmiş,
Yeni ve kalıcı değerler üretmek için
Ulus, yediden yetmiş yediye coşkulanmıştı
Yurttaşlık, vatandaşlık, yoldaşlık payesiyle
Halkın tümü özgür bireyler olmuştu…
Ve dahi
Bilinçli, tutarlı, saygın ve kalıcı birliktelikler için
Viraneye dönmüş olan vatan sathı alanı
Cennet mekân bir memlekete dönüştürülmüştü
10 yıl kadar kısa bir sürede…
Muasır medeniyet, kalkınma hamleleriyle yakalanmış
Bacası tüten fabrikalar yoksul halkı zenginleştirmişti…
Rahle-i tedrisat yapan medreseler
Cumhuriyet okullarına dönüştürülmüş
Mızraklı İlmihallerin yerini fen bilimleri almış
Sarıklı din bezirgânları sinmiş
İlim irfan sahibi öğretmenler ile proflar
Ulusal ve evrensel kültür meşalelerini
En ücra köylere kadar taşımışlardı…
Artık
Özgürce düşünen
Özgürce yapılanabilen
Çiçekli, çocuklu ve kelebekli
Mutlu, huzurlu, sağlıklı ve yarınlarından emin yurttaşlar için
İçinler içinde insanın onuru için
İçinler içinde insanlığın yücelmesi için
Şu gün ki her şey, o gün için
Mustafa Kemal Atatürk’ün
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,” demesiyle
Ve tabiri caiz ise yoktan var olmaya başlamışız ve de başarmışız…
Tarih 29 Ekim 1923 idi…
Türkiye Cumhuriyetinin
En büyük
En anlamlı
En yararlı
En elzem
Ve en kalıcı armağanı olarak anıtlaştırılmıştı;
Ve yediden yetmiş yediye her Türk’e emanet edilmişti…
Ve biz hâlâ
Sonsuza dek
Mustafa Kemal Atatürk’ün
İlke ve devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz.
29 Ekim 1980 / Kemal Cengiz