Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yarın, Sonsuza Dek 29 EKİM 1923: EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.

Yazının Giriş Tarihi: 28.10.2020 11:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 10:14

        Tarih 29 Ekim 1923 idi…

         Ulusal Kurtuluş Savaşından önceki gündü…

 

         Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Türk ulusu

                  Emperyalizmin prangalı esaretinden

                           Ve köklü bir milleti

                                    Asırlardır ulusal kişiliğinden eden

                                             ‘Kula kulluk’ zihniyetinden

         “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek -savaşarak- kurtulmuştu…

 

         Tüm ulusça, düşünsel ve becerisel ufkumuzu karartan

         Safsatalarla, tevatürlerle, koca karı masallarıyla

         Çember sakallı -emperyalist uşağı- din tüccarlarıyla

         Abartılı, dinsel ve feodal hamasiliklerle

                  Halkımızı avuta, uyuta;

                           İlimi, fenni, deneyimi,

                                    Aklı, mantığı,

                                             Pozitif bilimleri unuttura, uyuta…

 

         İnsanlık tarihinin en köklü ulusunu

                  Ve onun çağlar boyu

                           Medeniyete katkılarını inkâr edip körelterek

                                  Tarih sahnesinden silinmemize göz yuman

                                             Ve bizi bizden eden

                           Hilafet ve saltanat makamı

                  Tarihin acizler ve hainler mezarlığına gömülmüştü…

 

         Tarihsel mevtanın defin işi

                  Halkın yüce meclisinde

                           Oy birliğiyle kabul edilmiş

                                    Yerine en insancıl bir yaşamın

         Hakkı / Hukuku / Adaleti ve ortak yaşamıyla

                           Seçme ve seçilme erdemiyle

         Çağdaş toplum modeli olan cumhuriyet kurulmuştu…

 

         Demokrasinin önü açılmış

                  Ulusal devlet halkın her kesimini kucaklamıştı…

 

         Laiklik başa taç edilmiş,

         Yediden yetmiş yediye herkes

                  Kendi dinini, kendi inancını özgürce

                           Sevgi saygı çerçevesinde yaşamaya başlamıştı…

         Kadınlarla erkekler toplum hayatında ve

                  Yasalar karşısında eşit birer yurttaş olmuşlardı…

 

         Laik, üniter ve demokratik cumhuriyet meşalesiyle

                  Herkes kendine gelmiş,

                           Yeni ve kalıcı değerler üretmek için

                                    Ulus, yediden yetmiş yediye coşkulanmıştı

         Yurttaşlık, vatandaşlık, yoldaşlık payesiyle

                  Halkın tümü özgür bireyler olmuştu…

 

         Ve dahi

         Bilinçli, tutarlı, saygın ve kalıcı birliktelikler için

                  Viraneye dönmüş olan vatan sathı alanı

                           Cennet mekân bir memlekete dönüştürülmüştü

                  10 yıl kadar kısa bir sürede…

 

         Muasır medeniyet, kalkınma hamleleriyle yakalanmış

         Bacası tüten fabrikalar yoksul halkı zenginleştirmişti…

 

         Rahle-i tedrisat yapan medreseler

                  Cumhuriyet okullarına dönüştürülmüş

                           Mızraklı İlmihallerin yerini fen bilimleri almış

         Sarıklı din bezirgânları sinmiş

                  İlim irfan sahibi öğretmenler ile proflar

         Ulusal ve evrensel kültür meşalelerini

                  En ücra köylere kadar taşımışlardı…

 

         Artık

         Özgürce düşünen

         Özgürce yapılanabilen

         Çiçekli, çocuklu ve kelebekli

         Mutlu, huzurlu, sağlıklı ve yarınlarından emin yurttaşlar için

         İçinler içinde insanın onuru için

         İçinler içinde insanlığın yücelmesi için

                  Şu gün ki her şey, o gün için

         Mustafa Kemal Atatürk’ün

         “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,” demesiyle

         Ve tabiri caiz ise yoktan var olmaya başlamışız ve de başarmışız…

 

         Tarih 29 Ekim 1923 idi…

         Türkiye Cumhuriyetinin

         En büyük

                  En anlamlı

                           En yararlı

                                    En elzem

         Ve en kalıcı armağanı olarak anıtlaştırılmıştı;

         Ve yediden yetmiş yediye her Türk’e emanet edilmişti…

         Ve biz hâlâ

                  Sonsuza dek

         Mustafa Kemal Atatürk’ün

         İlke ve devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz.

 

                                                      29 Ekim 1980 / Kemal Cengiz

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.