İslahiye’nin ilk ve tek sera üretimi yapan çiftçisi olan Kılıç, ilçenin domates ihtiyacının yüzde 15’ini karşılarken, “Seracılığa keşke daha önceden başlasaydık” dedi. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde çiftçilikle uğraşan Mame Kılıç, ağabeyinin tavsiyesi üzerine kurduğu domates serasıyla ilçe tarımının kaderini değiştirmeye çalışıyor. İslahiye’deki ilk serayı kendisi kuran Kılıç, ilçede seracılığın yaygınlaşması için uğraşıyor. Serayla birlikte üretimi yılın tümüne yayan Kılıç, Yelliburun Mahallesi’nde 4 dönümlük arazi üzerine kurduğu seradan yılda 160 ton domates hasat ediyor. İslahiye’nin domates ihtiyacının yüzde 15’ini tek başına karşıladığını söyleyen Kılıç, “Keşke herkes serada üretim yapsa. Burası neden Antalya olmasın? Türkiye’nin dört bir tarafından insanlar sebze almaya Antalya’ya gidiyor” dedi. Üretimi yılın tümüne yaydı, yaz kış çalışıyor 2012 yılından beridir seracılıkla uğraştığını belirten Kılıç, sera kurma işine polis olan ağabeyinin tavsiyesi üzerine giriştiğini ifade etti. Ağabeyinin kendisine çiftçiliği geliştirip farklı şeyler yapmasını söylediğini aktaran Kılıç, “Çiftçilik yaparken açık alanda yazın çalışıyorsun kışın boşta kalıyorsun. Biz de kışın boş kalmaktansa kışın da çalışabileceğim bir iş kurmayı istedim. Yazın zaten her türlü iş var. Tarlada çalışıyoruz. Kışında boş yatmamak için sera işine girdik. Serada üretim yapmaktan çok memnunum. Keşke daha önceden başlasaydık. Maddi anlamda getirisi de güzel. Serada yılda 2 defa mahsul alıyoruz. Yılın başı ve sonu olmak üzere 2 defa hasat yapıyoruz. Rekoltenin yüksek olup olmaması bakıma bağlıdır. İyi bakılırsa 30 tona kadar ürün alınabilir. Ancak en düşük 15-20 ton arasında ürün alıyoruz” ifadelerini kullandı. “Yılda 160 ton ürün alıyoruz” Yılda 160 ton domates hasat ettiklerini sözlerine ekleyen Kılıç, “2 defa 80 ton olmak üzere 160 ton ürün alıyoruz. Ben seramla İslahiye’nin domates ihtiyacının yüzde 15’ini karşılıyorum. Seracılığı bütün çiftçilere tavsiye ediyorum. Açık alanda yapılan tarıma verilen uğraşını seraya verseler daha çok ürün alırlar. Ayrıca masraf olarak da çok az. Açık alanda yapılan tarıma göre daha uygundur. Ancak milleti bir türlü alıştıramadım. Bu da zaman istiyor. Şu an İslahiye’de serada üretim yapan sadece ben varım. Keşke herkes serada üretim yapsa. Burası neden Antalya olmasın? Türkiye’nin dört bir tarafından insanlar sebze almaya Antalya’ya gidiyor. Buralarda olsa herkes buraya gelir. Benim pazarım daha çok genişler. Bu bana engel değil. Daha güzel olur. Keşke imkanım olsa şu an 40 dönümlük yer daha yaparım” diye konuştu.