Arıkan, termik santrallerdeki genel verimliliğin yaklaşık %40, jeotermal santrallerde %30, doğalgaz kombine çevrim santrallerinde ise yeni nesil tasarımlarla %62’ye kadar çıkabildiğini belirterek, “Bu oranlar, ne kadar büyük miktarda atık ısı üretildiğini ve bu kaynağın ne denli kıymetli olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.
Finlandiya örneğini veren Arıkan, birçok ülkenin atık ısıyı hem konutlarda ısınma hem de sanayide soğutma gibi farklı alanlarda kullandığını ifade ederek, Türkiye’nin de bu yönde adımlar atması gerektiğini söyledi. Özellikle yeni yerleşim alanlarında ve Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) atık ısı kullanımına yönelik altyapının kurulmasının önemine dikkat çeken Arıkan, “Yeni OSB’lerde sektörel bölgelerin oluşturulması, ısı ihtiyaçlarının atık ısıdan karşılanması ekonomik açıdan uygunsa zorunlu hale getirilmelidir” şeklinde konuştu.
Ayrıca atık ısı dağıtımının elektrik dağıtım lisansı gibi lisanslanması gerektiğini belirten Arıkan, ısı ticaretinin yasal zemine oturtulmasının da önemli bir adım olacağını ifade etti.
Arıkan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Atık ısı değerlendirilmesi gereken stratejik bir enerji kaynağıdır. Bu konuda atılacak her adım, ülkemizin enerji verimliliğine katkı sağlayacak ve dışa bağımlılığı azaltacaktır.”