Koruyucu ailesine kavuşan çocuklar yeni yuvalarında hem anne baba sevgisini hem de yeni kardeşleriyle abi-abla sevgisini yaşıyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hayata geçirdiği ‘Koruyucu Aile” projesi zor durumdaki çocukların yaşam kaynağı olmaya devam ediyor. Bakanlığın gözetiminde hayata geçirilen ve devam eden proje kapsamında, devlet koruma altında olan çocuklar gönüllü koruyucu ailelere veriliyor. Koruyucu ailelere verilen çocuklar hem aile ortamında büyüyor hem de korunaklı bir yuvadan sevgi ve şefkatten uzak kalmadan yaşıyor. Koruyucu aileye verilen çocukların her türlü süreci yine bakanlık tarafından takip edilemeye devam ediyor.
Bu kapsamda Gaziantep'te yaşayan Erdal-Nursel Kaynak çifti, savaş mağduru olan ve ailesinin bakamadığı devlet koruması altındaki Suriye uyruklu 4 yaşındaki Sevda ve 5 yaşında Melike'nin koruyucu ailesi oldu. Bir kız, iki erkek olmak üzere üç çocuğu bulunan Kaynak çifti, koruyucu aile projesine katılarak iki küçük kız çocuğuna daha anne baba olarak hem önemli bir duyarlılığa imza attı hem de ailesini genişletti.
“KORUYUCU AİLE OLURKEN ÇOCUKLARIN UYRUĞUNA HİÇ BAKMADIK”
Suriyeli kardeşlere koruyucu aile oldukları için mutlu olduklarını söyleyen ve süreçten bahseden baba Erdal Kaynak, koruyucu aile olmaya ailece karar verdiklerini belirterek, “Ailesinin sahip çıkmadığı yada çıkamadığı bir çok çocuk var. Bu durum toplumun kanayan bir yarası ve biz de bu yaraya bir nebze de olsa merhem olmak için böyle iki kardeşe koruyucu aile olduk. Bunu yaparken de açıkçası çocukların uyruğuna hiç bakmadık. Yani Suriyeli olması, Türk olması önemli değil. Bizim için önemli olan ihtiyaç sahibi bir insan olmasıydı. Bu nedenle ailece böyle bir karar aldık ve Suriyeli iki küçük kardeşe koruyucu aile olduk” dedi.
“ÇOCUKLARA AİLE ŞEFKATİNİ YAŞATMAK İSTEDİK”
Yuvada kalan çocuklara koruyucu aile olarak hem aile ortamını yaşattıklarını ve hem de kardeşleri ayırmadıklarını vurgulayan baba Kaynak, “Bu sayede onları hem koruma altına aldık hem de birbirinden ayırmamış olduk. Çocukların da bize adaptasyonları çok mükemmel oldu. Onlar da bizleri kendi öz aileleri gibi görüyor. O yüzden bütün Türkiye'ye seslenmek istiyorum, durumu iyi olan herkes koruyucu aile olsun ve bu mutluluğu yaşasın. Çünkü bu çocuklar maddi olarak bir şey istemiyor. Sadece aile sevgisi ve şefkati istiyor. Bu mutluluk tarif edilemeyecek bir şey. Çünkü çocuklar beni görünce baba, babuş diye sesleniyor ve ben de çok mutlu oluyorum” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLERİ AYIRMAK İSTEMEDİK”
Anne Nursel Kaynak da koruyucu aile olarak bir çocuk almak istedikleri ama kardeşleri görünce ayırmak istemediklerini ifade ederek, “Üç evladım var. Şimdi de iki çocuğun koruyucu annesiyim. Bu durum ilk başlarda benim için zor bir karardı ama koruyucu aile olabileceğimi düşündüm ve o yüzden bu kararı aldık. Aslında bir çocuk almak istiyordum ama Melike ile Sevda'yı görünce kardeşleri ayırmak istemedim. Yani tek çocuk isterken iki çocuğun koruyucu ailesi olduk. Üç çocuğum varken bir anda beş çocuklu bir anne oldum” ifadelerine yer verdi.
“ONLARIN BENİM ÖZ ÇOCUKLARIMDAN HİÇBİR FARKI YOK”
Koyucu aile oldukları çocukları kendi çocuklarından ayırt etmediğini de aktaran anne Nursel Kaynak, “Onların benim öz çocuklarımdan hiçbir farkı yok. Çünkü onlarında sevgiye ve şefkate, anneye, babaya, kardeşe ihtiyacı var. O nedenle Sevda ve Melike'nin benim öz çocuklarımdan hiçbir fark yok. Günümüzde kendi çocuklarına bile bakmayan aileler var, çocuklarını bırakanlar, terk edenler var. Ben her çocuğun korumaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Evlat çok farklı ve çok başka bir şey ve bunun öz ya da üvey olması önemli değil. Çocuk olması ve korumaya muhtaç olması önemli. Başka aileler de koruyucu aile olup bu mutluluğu tadabilir. Çünkü, inanın sofraya koyduğunuz bir tane fazla tabak size fazla gelmeyecek” dedi.
“EVİN TEK KIZIYDIM ŞİMDİ İKİ KIZ KARDEŞİM DAHA OLDU”
Evin tek kızı olduğu için biraz yalnızlık çektiğini ve koruyucu aile olmalarının ardından iki kız kardeşinin daha olduğunu vurgulayan Kübra Kaynak da, “Ben evin tek kızıydım ve ister istemez bazen yalnızlık çekiyordum. Koruyucu aile projesiyle şimdi iki kız kardeşim oldu ve ben de abla oldum. Yani hani bir söz vardır ya ‘Özün olsa bu kadar seversin' diye, işte yeni kardeşlerim de benim için öyle oldu ve ben onları çok sevdim. Onlarla ilgilenmem, onlara karşı duyduğum his, onların bana karşı duyduğu his çok güzel. Beraber ders çalışıyoruz, İngilizce öğreniyoruz, vakit geçiriyoruz” şeklinde konuştu.
“KORUYUCU AİLE BAKANLIĞIMIZIN EN ÖNEMLİ PROJESİ”
Koruyucu ailelere verdikleri çocukları sık sık ziyaret ettiklerini ve durumlarını kontrol ettiklerini açıklayan Gaziantep Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Yıldırım, “Koruyucu aile projesi bakanlığımızın en önemli projelerinden biridir. Biz de bu nedenle Gaziantep'te koruyucu aileye verdiğimiz iki kız çocuğumuzu evinde ziyaret edip son durumları hakkında bilgi aldık. Çünkü koruma bakım altındaki çocuklarımızın kurum çatısı altında olmasında ziyade bir ailenin yanında yetişmesini, o sıcaklığı yaşamalarını istiyoruz. Bu süreçte koruyucu olacak aileler de personellerimiz tarafından ciddi şekilde incelenip değerlendiriliyor ve sonrasında koruyucu aile oluyor. Tabi çocuklar aileye teslim edildikten sonra da takip süreçleri eksiksiz devam ediyor” dedi.
“AİLESİNİN SOKAĞA BIRAKTIĞI ÇOCUKLARI KORUYUCU AİLEYE KAVUŞTURDUK”
Kaynak ailesinin de proje kapsamında iki Suriyeli çocuğa koruyucu aile olduğunu aktaran Yıldırım, “Bu ailemizde de Suriye uyruklu iki çocuğumuz var. Çocukların korumaya ihtiyacı vardı ve çocuklar koruyucu aileye teslim edildi. Tabi ki bu süreçte devlet koruması ve desteği de her şekilde devam ediyor” diye konuştu.