Yılmazkaya eğitim politikalarını eleştirdi

CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, özel sektörde çalışan öğretmenlerin sorunlarına değinerek, İktidarın eğitim politikalarındaki yanlışları eleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 08.12.2023 12:17
Haber Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 12:17

Eğitim sistemindeki çarpıklıkların en büyük mağdurunun öğretmenler olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre, Türkiye’de 1 milyon 140 bin öğretmen bulunuyor. Ülkemizde öğretmenlerin 975 bini resmi okullarda, 164 bini özel okullarda görev yapıyor. Yüz binlerce öğretmen ise atanmayı bekliyor. Özel okullarda çalışan öğretmenlerimiz ise birçok özlük hakkından yoksun durumda. Çünkü esnek çalışma, düşük ücret ve yoğun iş yükü koşullarında çalışıyorlar. Buna karşın Hükümet sessiz, herhangi bir eğitim eylem planı yok. Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi öğretmenleri ücretli, sözleşmeli veya özel sektör şeklinde ayırmak değil; öğretmenliğin saygınlığını yükseltmektir” dedi.

Yılmazkaya konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “İlimizde ve Türkiye’de, özel okullar arasında orta ölçekli ve büyük ölçekli okullar var. Özel okulların birçoğu yüksek fiyat uygulaması sayesinde rahat davranabiliyorken bir kısım özel okul ise ancak uygulayabildikleri fiyatlar nedeniyle öğretmenlerine yeterli maaşı veremiyor. Bu küçük ölçekli ve orta ölçekli okullar, öğretmen maaşları konusunda çok zorlanıyor. Ama öğrencilerin neredeyse yarıdan fazlası o küçük-orta ölçekli özel okullarda olduğu için öğretmenlerimizin çoğu da doğal olarak buralarda görev yapıyor. 

Velililerin birçoğu haklı olarak çocuklarını, ulaşımı yakın ve güvenli olduğu için özel okula göndermek istiyor. Ve bu tercihlerin neredeyse yarıdan fazlası küçük ve orta ölçekli özel okullardan yana kullanılıyor. Ama bu orta ölçekli özel okullar diğer büyük özel okul zincirlerine göre girdi maliyetlerden dolayı fazla kar edemediği için öğretmenlerine de maaş olarak yeterli ücret politikasını hayata geçirememektedir.

İşte burada yapılması gereken devletin bu özel okullar arasında girdi maliyeti yüksek olan fiyat skalası fazla olmayan orta halli okullarda detaylı bir çalışma yaparak, belirlediği düşük maaşlı öğretmenler için gerekli sübvansiyonu sağlaması. Bu konuyla ilgili MEB ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekli çalışma yapılıp bu destek, doğrudan yada sigorta primlerine yansıtılarak özel okullardaki öğretmenlere sadece patronların bünyesinde olmadıkları, devletinde aydiyet duygusu verilmelidir.

Yapılan çalışma neticesinden bu okulların tamamında belli oranda öğretmen maaşları için sübvansiyon sağlamalı ki bu eğitim emekçisi öğretmenlerimiz hak ettikleri maaşları alabilsin. Böylece hem öğretmenler hem de orta ölçekli özel okullar rahatlamış olur” ifadelerini kullandı.

ÖĞRETMENİN ÖZELİ-DEVLETİ OLMAZ!

Özel okullarda çalışan öğretmenlerin ekonomik sorunlarına da dikkat çeken Yılmazkaya, özel okul öğretmenlerinin aldıkları düşük maaşlar yüzünden kredi kartını, kirasını, borcunu ödeyemediğini belirterek, “Özel okullarda çalışan eğitim emekçisi öğretmenlerimiz o kadar düşük maaşlar alıyorlar ki, marketlerde çalışsalar daha fazla maaş alırlar” dedi.

Eğitim emekçilerinin geçinemediğini vurgulayan Yılmazkaya şunları söyledi: “Öğretmenin temelde; özeli-devleti olmaz! Devletin anayasadaki görevi eşitliği sağlamak! Asgari ücret ve altında maaş alan özel okul öğretmenleri özel sektörün, patronların eline bırakılmamalı! Özel okul öğretmenleri için taban aylık uygulaması biran önce hayata geçirilmeli! Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel okullardaki öğretmen maaşıyla ilgili bir taban maaş skalası belirlenmeli, özel sektörün, patronların eline bırakılmamalı ve bu Bakanlık denetiminde olmalıdır.” Dedi.

Öğretmen maaşlarıyla ilgili Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e çağrıda bulunan Yılmazkaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

 “Milli Eğitim Bakanlığı özel okullar için %65 zam oranı belirledi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre, Türkiye’de 1 milyon 140 bin öğretmen bulunuyor.

Ülkemizde öğretmenlerin 975 bini resmi okullarda, 164 bini özel okullarda görev yapıyor. 

Ancak özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin maaşları o kadar düşük ki, yeni yapılan asgari ücret ile özel sektör öğretmenlerinin maaşları asgari ücretin bile altında kaldı.

Özel sektör öğretmenleri, çalıştıkları kurum ile dönem başında asgari ücretin biraz üstünde bir ücrete anlaşıyor. Asgari ücretin 8 bin 506 TL olarak açıklanmasıyla beraber özel sektör öğretmenlerinin en büyük kaygısı, patronlarının eylülde anlaştıkları maaşların üzerine çıkmak istememesi ya da verilecek farkların elden geri istenmesi.

Kredi kartını, kirasını, borcunu ödeyemeyen bu öğretmenlerimiz bir markette çalışsa daha fazla maaş alır.

Gelecek nesillerimizi yetiştiren eğitim emekçisi öğretmenlerimizin düşük maaşlarla çalıştırılmasıyla ilgili devlet kontrolü gerekmektedir.

Öğretmenin temelde; özeli-devleti olmaz!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel okullardaki öğretmen maaşıyla ilgili bir taban maaş skalası belirlenmeli ve bu Bakanlık denetiminde olmalıdır. Bu konuyla ilgili MEB ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekli çalışma yapılıp doğrudan yada sigorta primlerine destek yansıtılarak hem öğretmenler hem de orta ölçekli özel okullar rahatlatılmış olur” ifadelerini kullandı.