CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, TBMM Genel Kurulu’nda gündeme gelen ‘Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. Meriç, teklifin anayasal ve demokratik ilkeler açısından ciddi riskler taşıdığını, ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini ve vatandaşları devlet karşısında savunmasız bıraktığını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 06.03.2025 14:59
Haber Güncellenme Tarihi: 06.03.2025 15:00
Kaynak:
Haber Merkezi
guncelgazete.com
Teklifin TBMM’ye sunulmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı’nın kurulmuş olmasının anayasal bir ihlal olduğunu belirten Melih Meriç, şu ifadeleri kullandı:
"Bu teklif, hukuk devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmıyor. Kanun metninde yer alan ‘algı operasyonu’, ‘veri sızıntısı’, ‘siber olay’ gibi muğlak ifadeler keyfi uygulamaların önünü açıyor. Özellikle teklifin 3. maddesiyle ‘kritik altyapı’, ‘kritik kamu hizmeti’ ve ‘siber olay’ gibi soyut kavramları belirleme yetkisi, doğrudan yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmış. Anayasa'nın 6. maddesi açıktır: Yasama yetkisi TBMM’ye aittir ve devredilemez. Ama burada, yetkilerin yürütmeye devredildiğini görüyoruz. Bu, kabul edilemez bir durumdur."
“HUKUK DEVLETİNDE HAKİM KARARI OLMADAN VERİ TOPLANAMAZ”
Teklifin 6. maddesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı’na sınırsız yetkiler verildiğine dikkat çeken Meriç, bu yetkilerin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı:
"Bu teklif yasalaşırsa, Siber Güvenlik Başkanlığı her türlü bilgiye, belgeye, veriye ve log kayıtlarına hakim onayı olmaksızın erişim sağlayabilecek. Hukuk devletinde hiçbir kurum vatandaşların özel verilerine bu şekilde keyfi şekilde erişemez. Bu düzenleme, vatandaşı devlet karşısında tamamen savunmasız hale getirmektedir. Yani, hukuksuzluk yasallaştırılmak isteniyor."
Teklifin 16. maddesiyle ‘etki ajanlığı’ kavramının gündeme getirildiğini hatırlatan Meriç, bu maddenin özellikle gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline getirilmek istendiğini ifade etti.
"Bugün Telegram ve diğer platformlarda milyonlarca vatandaşın kişisel verileri dolaşıyor. Asıl engellenmesi gereken bunlarken, hükümet verilerimizin çalındığını haber verenleri baskı altına almaya çalışıyor. Gerçek siber güvenlik sağlanmak isteniyorsa, devlet kurumları öncelikle vatandaşın kişisel verilerini çaldırmamak için tedbir almalı. Ancak, görüyoruz ki hükümetin önceliği veri güvenliği değil, kendi çıkarlarını korumak ve muhalefeti susturmak. Bu, özgürlükleri kısıtlayan otoriter bir zihniyetin göstergesidir."
“BU TEKLİFİN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
CHP olarak, kanunun mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Melih Meriç, şu çağrıyı yaptı:
"Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz. Ancak bunu, hukuk içinde kalarak, kişisel verileri koruyarak ve bağımsız denetim mekanizmalarını güçlendirerek yapmak zorundayız. AKP’nin sunduğu bu teklif, tamamen denetimsiz, keyfi ve otoriter bir anlayışın ürünüdür. Biz bu teklifi geri çektirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!"
Meriç, bu teklifin yasalaşması halinde, vatandaşların kişisel verilerinin tamamen kontrolsüz bir şekilde devletin eline geçeceğini, muhalif basının baskı altına alınacağını ve internet üzerindeki özgürlüğün büyük ölçüde kısıtlanacağını vurgulayarak, tüm demokratik kamuoyunu bu hukuksuz düzenlemeye karşı durmaya çağırdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Bu Teklif, anayasal hakları tehdit ediyor”
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, TBMM Genel Kurulu’nda gündeme gelen ‘Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. Meriç, teklifin anayasal ve demokratik ilkeler açısından ciddi riskler taşıdığını, ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini ve vatandaşları devlet karşısında savunmasız bıraktığını söyledi.
Teklifin TBMM’ye sunulmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı’nın kurulmuş olmasının anayasal bir ihlal olduğunu belirten Melih Meriç, şu ifadeleri kullandı:
"Bu teklif, hukuk devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmıyor. Kanun metninde yer alan ‘algı operasyonu’, ‘veri sızıntısı’, ‘siber olay’ gibi muğlak ifadeler keyfi uygulamaların önünü açıyor. Özellikle teklifin 3. maddesiyle ‘kritik altyapı’, ‘kritik kamu hizmeti’ ve ‘siber olay’ gibi soyut kavramları belirleme yetkisi, doğrudan yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmış. Anayasa'nın 6. maddesi açıktır: Yasama yetkisi TBMM’ye aittir ve devredilemez. Ama burada, yetkilerin yürütmeye devredildiğini görüyoruz. Bu, kabul edilemez bir durumdur."
“HUKUK DEVLETİNDE HAKİM KARARI OLMADAN VERİ TOPLANAMAZ”
Teklifin 6. maddesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı’na sınırsız yetkiler verildiğine dikkat çeken Meriç, bu yetkilerin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı:
"Bu teklif yasalaşırsa, Siber Güvenlik Başkanlığı her türlü bilgiye, belgeye, veriye ve log kayıtlarına hakim onayı olmaksızın erişim sağlayabilecek. Hukuk devletinde hiçbir kurum vatandaşların özel verilerine bu şekilde keyfi şekilde erişemez. Bu düzenleme, vatandaşı devlet karşısında tamamen savunmasız hale getirmektedir. Yani, hukuksuzluk yasallaştırılmak isteniyor."
“GERÇEK SİBER GÜVENLİK DEĞİL, MUHALEFETİ SUSTURMA AMACI TAŞIYOR”
Teklifin 16. maddesiyle ‘etki ajanlığı’ kavramının gündeme getirildiğini hatırlatan Meriç, bu maddenin özellikle gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline getirilmek istendiğini ifade etti.
"Bugün Telegram ve diğer platformlarda milyonlarca vatandaşın kişisel verileri dolaşıyor. Asıl engellenmesi gereken bunlarken, hükümet verilerimizin çalındığını haber verenleri baskı altına almaya çalışıyor. Gerçek siber güvenlik sağlanmak isteniyorsa, devlet kurumları öncelikle vatandaşın kişisel verilerini çaldırmamak için tedbir almalı. Ancak, görüyoruz ki hükümetin önceliği veri güvenliği değil, kendi çıkarlarını korumak ve muhalefeti susturmak. Bu, özgürlükleri kısıtlayan otoriter bir zihniyetin göstergesidir."
“BU TEKLİFİN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
CHP olarak, kanunun mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Melih Meriç, şu çağrıyı yaptı:
"Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz. Ancak bunu, hukuk içinde kalarak, kişisel verileri koruyarak ve bağımsız denetim mekanizmalarını güçlendirerek yapmak zorundayız. AKP’nin sunduğu bu teklif, tamamen denetimsiz, keyfi ve otoriter bir anlayışın ürünüdür. Biz bu teklifi geri çektirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!"
Meriç, bu teklifin yasalaşması halinde, vatandaşların kişisel verilerinin tamamen kontrolsüz bir şekilde devletin eline geçeceğini, muhalif basının baskı altına alınacağını ve internet üzerindeki özgürlüğün büyük ölçüde kısıtlanacağını vurgulayarak, tüm demokratik kamuoyunu bu hukuksuz düzenlemeye karşı durmaya çağırdı.
En Çok Okunan Haberler