Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ İN EĞİTİM ÖĞRETİM OUT

Yazının Giriş Tarihi: 21.03.2021 12:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 06:38

Kente faydalı olacak.. Halkın istifadesine sunulacak çok az mekan var. Ha bir de bizim memlekette zenginlerimiz para kazanamayacakları hiç bir işe el atmazlar. Onun için yaşadığımız kente bir bakın.. Her yerdeler. Nereye gidersek gidelim artık hep karşımızdalar. Adeta yabani bir pıtrak ot gibi istenmeyen yerlerde birer birer bitmekteler. Onlardan kaçamıyoruz...Kaçmamız neredeyse imkansız... Son dönemlerde herkesin bildiği bir konu aslında alışveriş merkezleri sayısındaki artışlar. Bu kent merkezindede ilçelerdede böyle.. Yeşillik alanlar, tarihi mekanlar ya da çeşitli kıymetli araziler üzerine plansızca, bilinçsizce adeta yangından mal kaçırırcasına dikilen eğreti yapılar.

Gaziantep’te alışveriş merkezinin olmadığı bir semt kalmadı neredeyse. Çok yakında her aileye bir alışveriş merkezi düşerse şaşırmamak gerekir. Çünkü gerçekten çok hızlı bir şekilde "avmlileşiyoruz." Ve bu da bilinçsiz bir şekilde gerçekleştiriliyor. Birçok semtte kütüphaneler, kültür merkezleri, tiyatrolar, spor salonları ve çeşitli sanatların icra edildiği mekanlar mumla aranırken başımızı çevirdiğimiz her yerde alışveriş merkezi görüyoruz. Kültür beşiği olan Gaziantep’te alışveriş merkezlerinin sayısı müze sayımızı ve kültürel mecraların sayısını geçmiş durumda. Peki ne oluyor da bu kadar çok irili ufaklı alışveriş merkezi açılıyor? Gerçekten bu kadar çok sayıda alışveriş merkezine ihtiyacımız var mı? Ya da şöyle söyleyelim. Adana da sabancılar neler yapmış halkın istifadesi için.... Bizde neden herşey ticari kaygıyla yapılmış.. Zaten eğitim ve öğretimde hep aşağılarda olan Gaziantep pandemi dolayısı ile de dip yaptı. Bizim memlekette kentin dinamikleri sadece paraya çalışır.. Okuyan, öğrenen, sorgulayan bireyler yetiştirmek yerine neden sadece tüketen çarşı elamanları yetişmesine göz yumuyoruz? Neden insanları doğadan ve özünden kopartarak her şeyiyle stabil olan betonarmelerin içine hapsediyoruz? Cevap yok... Daha doğrusu bu soruları soran yok...Çünkü, memlekette herşey para olmuş...Okullara bile arsa bulunamıyor...Bu vebal kimin bu çarpıklığa izin veren yönetimlermi...Gözleri paradan başka görmeyen zenginlermi..Yoksa sistemmi...

KONUT FİYATLARI UAZAYA ÇIKIYOR

İnşaat maliyetleri yüksek olabilir ama fiyatlar bu kadar uçuk kaçık olmamalı. Memlekette yeni yapılan konutların dışı lüks, gösteriş ve şatafata rağmen yapılan evlerin bir çoğu yapıldıktan bir sene geçmemesine rağmen dökülüyor. Ve bunların fiyatları dudak uçuklatıcı. Hatta memlekette gece kokudan durulmayan yerlerde bile yeni yapılan evlere bir milyon iki milyon isteniyor. El insaf yani. Memleketi betona gömen bu evlerin fiyatları ve kiralar hangi kriterlere göre belirleniyor.

SADECE VİRÜS DEĞİL

Soluduğumuz kirli hava, negatif düşüncelerimiz, kolayca kapıldığımız umutsuzluk, bozulmuş insani ilişkilerimiz, söylediklerimiz, işittiklerimiz hırslarımız, korkularımız, kıskançlıklarımız, güvensizliklerimiz de en az hastalıklar kadar zehirliyor bedenimizi.. Hatta bazen daha fazla.. Bu dünyada sağlık, huzur varsa güzel. Gerisi lafu güzaf gerisi hikaye! Allah herkese sağlıklı ve hayırlı ömürler versin.

YAŞLILIK TANIMI

UNESCO'nun "Yaşlılık" tanımı,

-Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa,

-Yeni şeyler öğrenmiyorsa, şaşırmıyorsa ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa,

-Merak etmiyorsa, keşfetmiyorsa,

-Geçmişte, anılarında yaşıyor ve sürekli eskiyi tekrar ediyorsa yaşlıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.