Gaziantep Futbol Kulübü'nden sezon başında beklentilerimiz yüksekti. Başarılı geçen sezonun ardından bu başarıların üzerine koyarak daha iyi bir sezon geçirmesini bekliyorduk ancak ilk üç haftada beklentilerimiz gerçekleşmediği gibi neredeyse ümitlerimizi kaybetme noktasına geldik.
Takım sezona belirsizlikler ile başladı ve halen devam ediyor. Başkanın bırakıp bırakmayacağı ve dikkat çeken bir biçimde Karagümrük maçı öncesi takımın kamp yaptığı otelin önüne gelen taraftarların başkan yardımcısı lehine tezahürat yapmaları, teknik direktörün kalıp kalmayacağı ve gitmek istiyorum imajı çizmesi, futbolcu transferi yapılacak mı yapılmayacak mı belirsizliği, prim sisteminde ilk olarak indirime gidilmesi sonra tekrar eski haline getirilmesi ve gibi belirsizlikler spor camiasının ve taraftarların kafalarında soru işaretleri oluşmasına neden oluyor ki; sonuna kadar haklılar.
Bu belirsizlikler içinde ligin 3.haftasinda Göztepe'ye İzmir'de sıcak bir İzmir gününde Gürsel Aksel Stad'ında konuk olduk. Takımımız maça hızlı başladı ve 7.dakikada Güray'ın pasında Muhammet'in güzel ve net vuruşu ile 1-0 öne geçti. Golden sonra oyun dengelendi ve karşılıklı ataklar şeklinde geçti ilk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıda takımımız öne geçtikten sonra geriye yaslanma hastalığına yakalanandı ve bunun cezasını 50. Dakikada yediğimiz gol ile ödedik. Golden sonra değişen bir şey olmadı rakip takım kaptığı toplar ile hızlı ataklara çıktı ve çok pozisyon buldu ve 61.dakikada golü bularak 2-1 öne geçti. Geriye yaslanan takım 15 dakikada 2 gol yedi ve çok fazla pozisyon verdi. Nitekim takımımız geriye kalan 3 maça bakacak olursak, kalesinde çok pozisyon veren ve toplamda yediği 7 gol ile şuana kadar ligin en çok gol yiyen takımlarından biri olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Geriye düştükten sonra 70.dakikada o ana kadar sahada ismini hiç duymadığım ve ilk iki haftanın en iyi oyuncularından olan Andre yerini Enver Şahin'e bıraktı ve yapılan değişiklikler ile bir çıkış arandı ancak nafile. İlk yarıda pozisyonlar bulurken ikinci pozisyona dahi giremedik. 89. Dakikada Maxim’in kişisel becerisi ile kazanmış olduğu penaltıyı gole çevirmesi ile maçtan bir puanı kurtarmış olduk. Karşılaşma 2-2 beraberlikle neticelendi ve ilk 3 haftada alınan bir mağlubiyet ve iki beraberlikle toplam 2 puan toplayabildik. Geçen hafta son dakikada kaybedilen 2 puan, bu hafta son dakikada kazanılan 1 puan son dakikaların önemini gözler önüne sermiş oldu.
Bu belirsizlikler sarmalında sportif başarı beklemekte hayalcilikten öteye gitmeyecektir. Nitekim maç sonunda Sumudica’nın açıklamasında imalı bir şekilde transfer istiyorum ancak yapılmıyor tarzı bir açıklama yapması izleyenlerin dikkatini çekmiştir. Takımda herkeste bir memnuniyetsizlik olduğu, içinde bulunan durumdan rahatsızlık duyduğu açık açık belli iken buna karşılık bir adım atılmaması daha büyük sorunların önümüze geleceğinin gösterir gibi.
Modern futbolun şirketleşerek geliştiği, özellikle Avrupa’da kulüplerin büyük fonlar tarafından satın alındığı, bir yatırım aracı olarak görüldüğü ve futbolun sadece futbol olmadığı gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Takımımızın buralara nasıl geldiğini, harcanan yılların ve paraların, maddi ve manevi desteklerin unutulmaması, günlük başarılardan ziyade takımın sürekliliğini sağlamanın çok daha önemli olduğunu unutmamak gerekir. Bu şehrin daha önce yaşamış olduğu acı Gaziantepspor tecrübesi olduğunu ve bunu tekrar yaşamamak adına; biran önce belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve takımın başarısı için ellerinden geleni yapmaları temennisi ile iyi haftalar diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan BODUR
BELİRSİZLİKLER TAKIMI
Gaziantep Futbol Kulübü'nden sezon başında beklentilerimiz yüksekti. Başarılı geçen sezonun ardından bu başarıların üzerine koyarak daha iyi bir sezon geçirmesini bekliyorduk ancak ilk üç haftada beklentilerimiz gerçekleşmediği gibi neredeyse ümitlerimizi kaybetme noktasına geldik.
Takım sezona belirsizlikler ile başladı ve halen devam ediyor. Başkanın bırakıp bırakmayacağı ve dikkat çeken bir biçimde Karagümrük maçı öncesi takımın kamp yaptığı otelin önüne gelen taraftarların başkan yardımcısı lehine tezahürat yapmaları, teknik direktörün kalıp kalmayacağı ve gitmek istiyorum imajı çizmesi, futbolcu transferi yapılacak mı yapılmayacak mı belirsizliği, prim sisteminde ilk olarak indirime gidilmesi sonra tekrar eski haline getirilmesi ve gibi belirsizlikler spor camiasının ve taraftarların kafalarında soru işaretleri oluşmasına neden oluyor ki; sonuna kadar haklılar.
Bu belirsizlikler içinde ligin 3.haftasinda Göztepe'ye İzmir'de sıcak bir İzmir gününde Gürsel Aksel Stad'ında konuk olduk. Takımımız maça hızlı başladı ve 7.dakikada Güray'ın pasında Muhammet'in güzel ve net vuruşu ile 1-0 öne geçti. Golden sonra oyun dengelendi ve karşılıklı ataklar şeklinde geçti ilk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıda takımımız öne geçtikten sonra geriye yaslanma hastalığına yakalanandı ve bunun cezasını 50. Dakikada yediğimiz gol ile ödedik. Golden sonra değişen bir şey olmadı rakip takım kaptığı toplar ile hızlı ataklara çıktı ve çok pozisyon buldu ve 61.dakikada golü bularak 2-1 öne geçti. Geriye yaslanan takım 15 dakikada 2 gol yedi ve çok fazla pozisyon verdi. Nitekim takımımız geriye kalan 3 maça bakacak olursak, kalesinde çok pozisyon veren ve toplamda yediği 7 gol ile şuana kadar ligin en çok gol yiyen takımlarından biri olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Geriye düştükten sonra 70.dakikada o ana kadar sahada ismini hiç duymadığım ve ilk iki haftanın en iyi oyuncularından olan Andre yerini Enver Şahin'e bıraktı ve yapılan değişiklikler ile bir çıkış arandı ancak nafile. İlk yarıda pozisyonlar bulurken ikinci pozisyona dahi giremedik. 89. Dakikada Maxim’in kişisel becerisi ile kazanmış olduğu penaltıyı gole çevirmesi ile maçtan bir puanı kurtarmış olduk. Karşılaşma 2-2 beraberlikle neticelendi ve ilk 3 haftada alınan bir mağlubiyet ve iki beraberlikle toplam 2 puan toplayabildik. Geçen hafta son dakikada kaybedilen 2 puan, bu hafta son dakikada kazanılan 1 puan son dakikaların önemini gözler önüne sermiş oldu.
Bu belirsizlikler sarmalında sportif başarı beklemekte hayalcilikten öteye gitmeyecektir. Nitekim maç sonunda Sumudica’nın açıklamasında imalı bir şekilde transfer istiyorum ancak yapılmıyor tarzı bir açıklama yapması izleyenlerin dikkatini çekmiştir. Takımda herkeste bir memnuniyetsizlik olduğu, içinde bulunan durumdan rahatsızlık duyduğu açık açık belli iken buna karşılık bir adım atılmaması daha büyük sorunların önümüze geleceğinin gösterir gibi.
Modern futbolun şirketleşerek geliştiği, özellikle Avrupa’da kulüplerin büyük fonlar tarafından satın alındığı, bir yatırım aracı olarak görüldüğü ve futbolun sadece futbol olmadığı gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Takımımızın buralara nasıl geldiğini, harcanan yılların ve paraların, maddi ve manevi desteklerin unutulmaması, günlük başarılardan ziyade takımın sürekliliğini sağlamanın çok daha önemli olduğunu unutmamak gerekir. Bu şehrin daha önce yaşamış olduğu acı Gaziantepspor tecrübesi olduğunu ve bunu tekrar yaşamamak adına; biran önce belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve takımın başarısı için ellerinden geleni yapmaları temennisi ile iyi haftalar diliyorum.