Memleketimde trafik artık başlı başına büyük bir sorun. Bu soruna çözüm üretilmedikçe sıkıntıda büyüyecek. Yaşamı daraltan trafik sorunu her geçen gün şehri yaşanılmaz hale getiriyor.
Arada sırada da olsa Trafik polislerinin anonsunu duyuyorum.
Acaba devlet büyüklerinden birimi geldi diye meraklanıyorum ama gelmemiş. Bol bol ceza yazıyorlar.
Aceleciliğin, saygısızlığın, görgüsüzlüğün, neme lazımcılığın, duyarsızlığın yollarda cirit attığı bir memleket oluyoruz.
Memlekette yayalar yaya geçidi dahil kaldırımlardan bile geçemiyor.
Kaldırımlar insanlar yürüsün diye yapılmıştır. İş yerlerinin önüne sandalye koyup kapatan kaldırımdan sonrada yola duba koyarak arabaların park etmesini engelleyenler ne yaya geçidi dinliyor ne ışık dinliyor
OLAN VATANDAŞA OLUYOR
Vatandaş kimin umurunda, çiftçi, köylü kimin umurunda, fıstık kimin umurunda, iş, aş kimin umurunda. Daha doğrusu, memleket kimin umurunda.? Yıllardır onlarca özel şirketin vergi SGK borçları silindi Şimdi belediyelerin borçları tahsil edilecekmiş olan zaten ağır ekonomik şartlar altında ezilen vatandaşa olacak. Kaynağından borç tahsil edilecek ise o zaman, borçla devredilen belediyelerin borçları, borcu yapan partiden tahsil edilsin. Ama doğrular kimin umurunda? Ne olup bittiği kimin umurunda, Gözler kör kulaklar sağır. Bu siyaset anlayışı, bu siyaset dili değişmediği sürece ülkede hiçbir şey değişmez.
Mazlum yine mazlum, zalim yine zalim…
AĞAÇ KESMEK
Nizip'te yeni yapılan Nikah salonu yandan ve önden görülsün diye önünde bulunan ağaçlarla yanındaki parkta bulunan ağaçların neredeyse gövdelerinden kesilircesine budanıyor. Yazıktır günahtır. Bu sıcaklarda gölge veren ağaçlara nasıl kıyıyorsunuz. Suyu kirlet, kaynağını kurut, ağaçları kes, her yeri betonla sıva ve tüm bu tahribatın sonucunda iyi bir şeyler olacağını bekle? Bu vicdansızlıktır
Hakikaten mi? Doğayı talan ederek yapılan o büyük projelerin gelişmişlik göstergesi olduğunu savun, medeniyet budur falan de? Bu mu, gerçekten mi, olacak şey mi?
Geriye her anlamda çöl bırakacaksın. Kurumuş kavrulmuş kirlenmiş beton çölleri. Hayır üstelik, bir de gayet zevksiz beton ve ihtişam çölleri.
Bizde her zaman böyldir. Ne yol yaparken düşünülür ne bina ne ağaç kesilirken...En kolayı seçilir. Kesin gitsin.
Zihniyet hep aynı ve zihniyet böyle oldukça yazık bize, yazık size, yazık çocuklarımıza. Bu hizmet değil
FISTIK ÜRETİCİSİ TÜCCARA TESLİM
Üretici ürettiğini pazara kendisi süremiyor. Tüccar mahsulü kendisi aldığı için fiyatı da kendileri tespit ediyor. Kim ne derse desin durum böyle. Üretici zarar etmeyeyim diye kıvranıyor ama boşuna kürek çektiğinin artık farkında.
Bu konuda siyasilerden tek ses duyuyor musunuz şimdiye kadar üreticiye ne destek vermişler? Çiftçi den haberleri var mı? Buna çiftçi kuruluşları da dahil. Ne faydaları var.
Fıstık mevzusu da sezon yeni olduğu halde kapanmıştır üretici birliği sağlanmadığı sürece kimse fayda görmez ne üretici ne tüketici.
Tüccar istediği fiyata alır, istediği fiyata satar
Ancak fıstık 130 oldu ha gayret 135 oldu söylemleri ile avunulur.
GÜNÜN SÖZÜ
Zulüm ister bireysel yapılsın ister devlet eliyle. Bir gün gelir faili bulunur. Belki bir gün sonra, belki yıllar sonra. Belki kendisini bulur, belki evlatlarını. Ama mutlaka bulur ve kimsenin yaptığı yanında kâr kalmaz. Günümüz zalimleri şunu bilsinlerki, zulm ile âbâd olunmaz.. "Zulm ile âbâd olanın, âhiri berbâd olur" Alma mazlumun ahını çıkar aheste ahaste…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
TRAFİK VE MEMLEKET
Memleketimde trafik artık başlı başına büyük bir sorun. Bu soruna çözüm üretilmedikçe sıkıntıda büyüyecek. Yaşamı daraltan trafik sorunu her geçen gün şehri yaşanılmaz hale getiriyor.
Arada sırada da olsa Trafik polislerinin anonsunu duyuyorum.
Acaba devlet büyüklerinden birimi geldi diye meraklanıyorum ama gelmemiş. Bol bol ceza yazıyorlar.
Aceleciliğin, saygısızlığın, görgüsüzlüğün, neme lazımcılığın, duyarsızlığın yollarda cirit attığı bir memleket oluyoruz.
Memlekette yayalar yaya geçidi dahil kaldırımlardan bile geçemiyor.
Kaldırımlar insanlar yürüsün diye yapılmıştır. İş yerlerinin önüne sandalye koyup kapatan kaldırımdan sonrada yola duba koyarak arabaların park etmesini engelleyenler ne yaya geçidi dinliyor ne ışık dinliyor
OLAN VATANDAŞA OLUYOR
Vatandaş kimin umurunda, çiftçi, köylü kimin umurunda, fıstık kimin umurunda, iş, aş kimin umurunda. Daha doğrusu, memleket kimin umurunda.? Yıllardır onlarca özel şirketin vergi SGK borçları silindi Şimdi belediyelerin borçları tahsil edilecekmiş olan zaten ağır ekonomik şartlar altında ezilen vatandaşa olacak. Kaynağından borç tahsil edilecek ise o zaman, borçla devredilen belediyelerin borçları, borcu yapan partiden tahsil edilsin. Ama doğrular kimin umurunda? Ne olup bittiği kimin umurunda, Gözler kör kulaklar sağır. Bu siyaset anlayışı, bu siyaset dili değişmediği sürece ülkede hiçbir şey değişmez.
Mazlum yine mazlum, zalim yine zalim…
AĞAÇ KESMEK
Nizip'te yeni yapılan Nikah salonu yandan ve önden görülsün diye önünde bulunan ağaçlarla yanındaki parkta bulunan ağaçların neredeyse gövdelerinden kesilircesine budanıyor. Yazıktır günahtır. Bu sıcaklarda gölge veren ağaçlara nasıl kıyıyorsunuz. Suyu kirlet, kaynağını kurut, ağaçları kes, her yeri betonla sıva ve tüm bu tahribatın sonucunda iyi bir şeyler olacağını bekle? Bu vicdansızlıktır
Hakikaten mi? Doğayı talan ederek yapılan o büyük projelerin gelişmişlik göstergesi olduğunu savun, medeniyet budur falan de? Bu mu, gerçekten mi, olacak şey mi?
Geriye her anlamda çöl bırakacaksın. Kurumuş kavrulmuş kirlenmiş beton çölleri. Hayır üstelik, bir de gayet zevksiz beton ve ihtişam çölleri.
Bizde her zaman böyldir. Ne yol yaparken düşünülür ne bina ne ağaç kesilirken...En kolayı seçilir. Kesin gitsin.
Zihniyet hep aynı ve zihniyet böyle oldukça yazık bize, yazık size, yazık çocuklarımıza. Bu hizmet değil
FISTIK ÜRETİCİSİ TÜCCARA TESLİM
Üretici ürettiğini pazara kendisi süremiyor. Tüccar mahsulü kendisi aldığı için fiyatı da kendileri tespit ediyor. Kim ne derse desin durum böyle. Üretici zarar etmeyeyim diye kıvranıyor ama boşuna kürek çektiğinin artık farkında.
Bu konuda siyasilerden tek ses duyuyor musunuz şimdiye kadar üreticiye ne destek vermişler? Çiftçi den haberleri var mı? Buna çiftçi kuruluşları da dahil. Ne faydaları var.
Fıstık mevzusu da sezon yeni olduğu halde kapanmıştır üretici birliği sağlanmadığı sürece kimse fayda görmez ne üretici ne tüketici.
Tüccar istediği fiyata alır, istediği fiyata satar
Ancak fıstık 130 oldu ha gayret 135 oldu söylemleri ile avunulur.
GÜNÜN SÖZÜ
Zulüm ister bireysel yapılsın ister devlet eliyle. Bir gün gelir faili bulunur. Belki bir gün sonra, belki yıllar sonra. Belki kendisini bulur, belki evlatlarını. Ama mutlaka bulur ve kimsenin yaptığı yanında kâr kalmaz. Günümüz zalimleri şunu bilsinlerki, zulm ile âbâd olunmaz.. "Zulm ile âbâd olanın, âhiri berbâd olur" Alma mazlumun ahını çıkar aheste ahaste…